Sessizlikteki Mahkeme
Sessizlik, o kadar derindi ki, ikisinin nefesleri bile yankı yapıyordu.
Sonra… boşlukta ince bir çatlak belirdi. Çatlak, sanki görünmeyen bir el tarafından genişletiliyormuş gibi, sessizce büyüdü. İçinden ışık değil, zamanın kendisi sızıyordu.
Ve o an, Nexus'un gerçek formu ortaya çıktı.
Ne bir yüzü vardı, ne de tam bir şekli… ama her noktası, binlerce farklı anın üst üste bindirilmiş yansımasıydı. Bir göz kırpması içinde Optimus'un çocukluğu, Megatron'un ilk konuşması, Cybertron'un altın şehirleri ve Neon City'nin küllerinden yükselen hayaletler görünüp kayboluyordu.
Nexus'un sesi, her yerden ve hiçbir yerden aynı anda geldi:
— "Zamanınızı gördüm. Zaferlerinizi… yenilgilerinizi… ihanetlerinizi."
Optimus, refleksle silahını kaldırdı.
— "Seninle savaşmak için buradayız."
Nexus'un sesi, tok ve soğuk bir yankıyla cevap verdi:
— "Hayır, Prime. Savaş bitti. Şimdi… hesap zamanı."
Bir anda zemin kayboldu. İkisi de birer ışık parçacığına dönüştü ve farklı yönlere savruldu.
Optimus kendini, çelik kulelerin gökyüzünü kapladığı, savaşın henüz başlamadığı Cybertron'da buldu. Karşısında genç, saf ve idealleriyle dolu bir halini gördü. Genç Optimus, ona yaklaştı:
— "Sen barışın sembolü olacaktın. Ne oldu sana? Kaç dünyayı kurtardın… kaçını yıktın?"
Megatron ise kendi geçmişinin derinliklerine düşmüştü. Maden ocaklarında zincirli, elleri parçalanmış halde genç Megatronus, ona öfkeyle baktı:
— "Özgürlük dedin… ama sen bile zincirlerimizi değiştirdin. Yalnızca efendinin adı değişti."
Nexus'un sesi ikisinin de zihninde aynı anda çınladı:
— "Siz… birbirinizin düşmanı olduğunuzu sandınız. Oysa kaderiniz… aynı zincirin halkalarıydı."
Optimus'un önüne, henüz yaşanmamış bir sahne düştü: Megatron'un cansız bedeni, ellerinde tutuyordu.
Megatron'un önüne ise başka bir sahne: Optimus'un başını kendi kılıcıyla vurmuş, tek başına yıldızların arasında duruyordu.
— Optimus: "Bunlar… yalan!"
— Megatron: "Ya da geleceğin ta kendisi."
Nexus, siluetini dev bir boyuta genişletti; sanki bütün zaman çizgilerini avuçlarının içinde tutuyordu.
— "Yargım basit: Bağınızı koparın, yollarınızı ayırın… ve biriniz yaşasın. Ya da bağınızı koruyun… ve ikiniz de yok olun."
Sessizlik.
Optimus ve Megatron, farklı zamanların yankılarında birbirlerine baktılar.
— Optimus: "Tek başına zafer… yenilgiden farksızdır."
— Megatron: "Ve zincir… ancak iki ucuyla güçlüdür."
Nexus'un gözleri gibi parlayan iki ışık noktası, ikilinin kararını bekliyordu.
Onlar ise, aynı anda ileri adım attılar.
— Birlikte: "Bağımızı koruyacağız."
Nexus'un silueti çatladı. Boşluk, bir fırtına gibi çalkalandı.
Ve zaman… tekrar akmaya başladı.