Sessiz Şehir
Savaşın ardından, gökyüzü günlerdir ilk kez berraktı.
Neon City'nin kırılmış kuleleri, rüzgârda sessizce sallanıyor, toz bulutları artık kan ve metal kokmuyordu.
Zaman, Nexus'un bıraktığı yara izlerini taşısa da akışına dönmüştü.
Optimus Prime, bir binanın çatısında duruyordu. Aşağıda, Autobots mühendisleri ve Decepticon teknisyenleri yan yana çalışıyor, şehri onarıyordu.
Yanına ağır adımlarla Megatron geldi.
— Megatron: "Böyle bir manzarayı göreceğimi asla düşünmezdim."
— Optimus: "Ben de."
Kısa bir sessizlik oldu.
İkisinin de gözleri, uzakta, Nexus'un patladığı noktada hâlâ titreşen, sönmemiş bir zaman kıvılcımına takıldı.
— Optimus: "O güç… hâlâ orada."
— Megatron: "Ve bir gün… birileri onu arayacak."
— Optimus: "O gün gelirse, umarım yine yan yana dururuz."
Megatron gülümsedi ama hiçbir şey söylemedi.
Bir an sonra sessizce ayrıldı. Arkasında bıraktığı adımlar, ne düşmanlığa ne de dostluğa aitti—ama ikisine de kapı aralıyordu.
Yeni Zaman Çizgisi
Cybertron'da, tarihçiler o günü "Zamanın Kapanışı" olarak kaydedecekti.
Autobot ve Decepticon savaşları tamamen bitmemişti, ama iki liderin o anki kararı, en azından bir süreliğine tüm evreni kurtarmıştı.
Gökyüzünde, gözle görünmeyen bir saatin akrebi ve yelkovanı sessizce dönüyordu.
Nexus'un sesi, çok uzaklardan, neredeyse rüzgârın uğultusuna karışarak duyuldu:
— "Zaman… sizi yine sınayacak."
Kamera yavaşça yukarıya, yıldızlara doğru yükselirken, ufukta küçük bir ışık patlaması belirdi.
Bu, yeni bir savaşın habercisi miydi… yoksa yalnızca başka bir hikâyenin başlangıcı mı?