WebNovels

Chapter 17 - KANLI HESAPLAŞMA

Boran'ın Anlatımı

Kurşunların sesi geceyi paramparça ederken, kalbim yalnızca tek bir şey için atıyordu: Hazal.

Her patlamada onun odada ürperdiğini hayal ediyor, her bağırışta korkuya kapıldığını biliyordum. Ama bu savaşı bitirmeden yanına dönemeyeceğimi de biliyordum.

Silahımı kaldırıp karanlığa ateş ettim. Önümde devrilen bedenler birer birer yere yığılıyordu. Ama asıl hedefim hâlâ ortalıkta yoktu. Şahin… O sinsi tilki, yine adamlarını öne sürüp kendisi saklanıyordu.

Dişlerimi sıktım. Kan kokusuyla yoğrulmuş havayı ciğerlerime çekerken adımlarımı hızlandırdım. Bahçenin kuzey cephesinde, ağaçların gölgesinde bir kıpırtı gördüm.

Ve işte oradaydı.

Şahin.

Göz göze geldiğimiz an, zaman bir anlığına dondu.

Onun gözlerinde küçümseyen bir parıltı, benimkilerde ise yılların birikmiş öfkesi vardı.

Silahımı doğrulttum. Ama o, çirkin bir gülümsemeyle başını yana eğdi.

"Demek ki en sonunda kapının ardına kadar kilitlendin, Boran. Güzel evin varmış. İçinde de güzel bir esirin…"

Sözleri beynimde çınladı. Hazal'ın ismini ağzına bile alması, damarlarımdaki kanı kaynattı.

Bir adım daha attım. Sesim çelik kadar sertti:

"Adını bir daha anarsan, dilini sökerim."

Şahin kahkaha attı. Ama bu kahkahada korkunun gölgesi vardı. Çünkü o da biliyordu: ben sözümü tutardım.

Adamlarına bir işaret verdi. Onlar ateş etmeye başladı. Ben de karşılık verdim. Kurşunlar havayı yırtarken, ben tek bir şeye odaklandım: Şahin'in göğsünü hedeflemek.

Ama o kaçmayı iyi bilirdi. Gölgeler arasına çekildi, bana meydan okuyarak bağırdı:

"Hazal senin zayıflığın olacak, Boran! Onu korumak için her şeyini kaybedeceksin!"

O an içimde bir şey koptu.

Benim için bugüne kadar hiçbir şey kutsal olmamıştı. Ne aile, ne dostluk, ne de kan. Ama Hazal… Onun adı bile yüreğimde kıyamet koparıyordu.

Ve ben ilk kez, düşmanıma hak verir gibi oldum. Çünkü o gerçekten de benim zaafımdı.

Ama bu zaaf, beni güçsüz yapmıyordu. Aksine öfkemin kaynağıydı.

Tetiğe asıldım. Kurşun, Şahin'in kolunu sıyırdı. Çığlığı geceyi inletti. Adamları paniğe kapıldı.

Ben ileri atıldım, sesim gök gürültüsü gibi yankılandı:

"Kaçamazsın Şahin! Bu gece ya sen öleceksin ya da ben!"

Ve içimdeki bütün karanlık, tüm öfkesiyle dışarı taştı.

Çünkü bu gece, sadece hesaplaşma değil, Hazal için verilen bir savaştı.

---

More Chapters