WebNovels

Chapter 22 - İKİ ATEŞ ARASINDA

Hazal'ın Anlatımı

Dünyam bir anda tersine dönmüştü. Kapının eşiğinde duran o yüz… Yıllarca bana umut veren, beni güldüren, kalbimde yer eden adam… Şimdi öfke ve hayal kırıklığıyla bakıyordu bana.

— Hazal… Nasıl yaptın bunu bana? Nasıl benden habersiz evlenirsin?

Sanki boğazıma düğüm atılmıştı. Onun gözyaşlarına benzeyen bakışları, kalbimi ikiye ayırdı. Yıllardır bir parçam hâlâ ona aitti belki… Ama şimdi önümdeki adam, bana yabancıydı.

— Ben… Benim elimde değildi, dedim fısıltıyla. Gözlerim istemsizce Boran'a kaydı. Onun bakışı sertti, ama derinlerinde yanıp sönen bir öfke kadar bana sahip çıkan bir koruma hissi de vardı.

Sevgilim ise susmadı. Daha da yaklaştı:

— Mecbur mu kaldın? Peki bana ne oldu Hazal? Benim sevgim, benim sözlerim, benim hayallerim neydi?

Sanki kalbimden parçalar kopuyordu. Onun bu sözleri geçmişimi kanatıyordu. Tam ona cevap verecekken ceketinin altından görünen işaret gözlerime çarptı. O sembol… O karanlık simge…

Kelimeler dudaklarımdan istemsizce döküldü:

— Sen… sen onun adamısın… değil mi?

O an göz göze geldiğimizde, cevap vermesine gerek yoktu. Sessizliği, inkârından daha güçlüydü. O anda kalbim, bin parçaya ayrıldı. Çünkü meğer ben yalnızca bir adamı değil, onun taşıdığı karanlığı da sevmişim.

Gözlerimden yaşlar süzülürken geri adım attım. İçimde fırtınalar koptu. Boran'ın sert sesi duvarlarda yankılandı:

— Çek git buradan!

Ama sevgilim gitmeden önce son kez bana baktı. Gözlerinde hâlâ sevda vardı, ama bu sevda artık karanlıkla lekelenmişti.

— Seni bırakmayacağım, Hazal… Sen benim de hayatımdın.

Kapı kapandığında dizlerim titredi. Kalbim hem geçmişin, hem bugünün yüküyle eziliyordu. İçimde tek bir cümle yankılandı:

Ben iki ateş arasında kaldım… Ve hangisine dokunsam yanacaktım.

---

More Chapters