-Mert beni bu güzel hanımla tanıştırmayacakmısın ?
-Sen yenisin galiba
deyip elime uzandı ama Mert bey bana
-Sen beni arabada bekle !
Offff !Bu adamı sakin göremeyecek miyim ben hiç ?
Hemen arabaya döndüm . 1 saat sonra Mert bey döndü . Kapısını açtım bana sinirli sinirli bakarak arabaya oturdu.
İç sesim :
-Neden sürekli kapıları ben açıyorumm !Çok saçmaaa
İç sesime
-Sen sus
dedim ve yola bakmaya devam ettim . Ofise döndük ve geri kalan işleri tamamladım. O kadar yoğundu ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım saat 23:00 olduğunda Mert beyin eve gidiyorum demesiyle başımı bilgisayarımdan ancak kaldırabildim. Eve ulaştığımda birşeyler atıştırıp duşa girdim . Sonra da hemen yatağıma geçtim .
1 Ay geçti .. Koskoca 1 ay .. hâla kovulmadığıma inanamıyorum . Çok çalışmıştım ama . Gecem gündüzüm yoktu sanki . Bu kritik süreci anlattığım için yine de mutluydum. Girişteki Funda bile bana çok şaşırdığını ve ne yapıyorsam aynı şekilde devam etmem gerektiğini söylemişti .
Sabah yine Mert beyin kahvaltısını hazırlayarak işe başladım. Ve yine parmağımda ufak bir kesik açtım. Ahh çok sakarım sürekli ya biryerlerim kesiliyor yada yakıyordum. neyseki ilk yardım malzemeleri hiç azalmıyor du . Evi hergün temizlemeye ve eksikleri tamamlamaya gelenler vardı . Masayı hazırladım tam dışarıya çıkacaktım ki Mert Bey koşudan döndü .
-Beni masada bekle birazdan geliyorum .
-Tamam
Duş alıp geri dönmüştü.
-Kahvaltı yaptın mi?
-Evet efendim
(Tabikide yalan , yine geç uyanmıştım ve yemek yememiştim. Çoğu zaman ofiste birşeyler atıştırıyordum . Belkide beni farketti )
-Bugünün programını duymak istiyorum .
-Tabi efendim
İlk defa evde dinlemek istedi şaşırdım doğrusu . Programı aktardıktan sonra .
-Çıkabilir miyim ?
-Kaç bakalım
-Efendim ?
-Yok birşey , arabaya geçebilirsin .
Yola çıktığımızda yağmur başladı . O kadar çok yağıyordu ki Şirkete ulaşmak her zamankinden uzun sürdü . Bugün günlerden cumaydı yarın tatil olduğu için çok mutluydum ama bir o kadarda yorgun . Bu hafta çok yoğun geçmişti . Üstüne bide Mert bey bugün çok sinirliydi .
İşler gece yarısına kadar sürmüştü neredeyse . Toparlanıp şirketten çıktık . Mert Beyin ağzını bıçak açmıyordu . Bende sustum . İçten içe ona çok sinirliydim , beni zorla bu işe aldığı için .Beni bu kadar çalıştırdüğı için . Sanki istifa etmem için yada beni işten kovmak için elinden geleni yapıyordu . Ne yapıcaktım bu adamla benn.. Eski işmi özlüyorum ..
Eve geldik . Hızlıca arabadan indim ve Mert Beye şemsiye açtım ardından arka koltuğu açtım ve arabadan indi .Hızlı hızlı yürümeye başladı ona yetişmekte zorlanıyordum . Yerlerin kayganlıgı ve ona yetişme kaygısıyla birden ayağım kaydı ve merdivenlerden aşağı düştüm . Düşerken ona şemsiye çarpmasın diye dikkat ederken kendime büyük bir zarar vermiş oldum . Olduğum yere oturdum kaldım . Bana dönüp öyle bir baktı ki o duygunun şaşkınlık mi yoksa daha fazla öfke mi olduğuna anlam veremedim .
-Neden dikkat etmiyorsun . Nasıl düştün senn !!
-Efendim özür dilerim yerler çok kaygandı dengemi kaybettim
Ayağım sızlıyordu çok ağrımaya başladı ve üzerinde bir şişlik olduğunu farkettim . O sırada Mert bey yere eğildi ve ayağıma bakmaya başladı . Bana sordu
-Acıyor mu
İç sesim ;
-Yok canım acır mı hiç , altı üstü merdivenlerden yuvarlandım ..!
-Evet
-Ama hiç öyle görünmüyorsun
İç sesim ;
- Ben şimdi bu adamı pataklayacağım az kaldı ..!!
-Kolay kolay ağlamam ben , ağlamamam acımadığı anlamına gelmez .
Benim şımaracak yada her düştüğümde yaralarımı saracak bir ailem olmadı hiç . Anneanneme çok şey borçlu olduğum için onu da zor durumda bırakmazdım . Kendi yaralarımı kendim sardım hep bu yüzden kolay kolay ağlamazdım .
Mert Bey;
-Hastahaneye gidelim bakalım ..
-Ben gidebilirim .Eğer izin verirseniz arabanızı kullanabilirsem..
Cümlemi tamamlamama izin vermeden arka koltuğun kapısını açtı.
-Bin hadi
-Ön koltuğa oturabilir miyim
-Bin diyorum sanaa!
Mecbur onun yanına oturdum arka koltukta gitmeye başladık
yarim saat sonra ayağımın şişmeye başladığını hissedebiliyordum. Aptal! ön koltuğa oturmama izin vermediği için arka koltukta düz bir şekilde ve ayaklarimi uzatmadan oturduğum için böyle oldu . onun kadar düşüncesiz ve bencil birisini görmedim hayatım boyunca . Birden bana baktı ve
-Bence kırık yada ciddi bir durum yok gibi öyle olsa duramazdın
-NEE!!
İç sesim ;
-Madem ciddi bir durum olduğuna inanmıyordun neden ilgileniyor gibi yapıyorsun bana ..! Bu adam beni deli ediyor ..
Bu adam şaka mı ??
hiçbirşey söylemedim pencereden dışarıya bakmaya devam ettim sadece .Hastaneye geldiğimizde Şükrü abi durumu hemşirelere anlattı ve beni tekerlekli sandalyeye oturtarak direk röntgen odasına aldılar .
Sunsihine grup buranında sahibi olduğu için bütün personeller Mert Beyin etrafında pervane oldular resmen . Röntgen çekildikten sonra Doktor beyin odasına geçtik . Filmi inceledikten sonra
-Ayağınızda 3. 4. Ve 5. taraklık kemiğiniz kırılmış . Hemen alçıya almamıź gerekiyor .
-Tamam
Mert bey bunları duyduğuna inanamadı sanki . Duyduklarına şaşırdığına eminim . Ama ben çok üzüldüm bu ayakla nasıl çalışacaktım ben ?
Ayağımı alçıya aldılar ve üzerine siyah koruyucu birşey taktılar . Dizimin üzerine kadarı kapalıydı . Ama dizden bükülebiliyordu . Vay be buna çok şaşırdım . İlk defa böyle bir alçılama gördüm . Sanırım zenginlerin herşeyi çok iyiydi . Yine tekerlekli sandalye ile arabaya kadar götürüldüm. Mert bey ve Şükrü abi beni bekliyorlardı . Ben ön koltuğa yöneldiğimde Mert bey arka kapıyı açtı . Hiçbirşey söylemeden arabaya bindim .
Benim için çok ağrılı geçti bu yolculuk . bütün yol boyunca ayağım uzanamadığı için şişti ve acı vermeye başladı . Neyseki eve geldik . Mert bey arabadan indi .Daha sonra bende indim . Şükrü abi ona şemsiye tutuyordu . Tam benim yanıma geldiklerinde ..Şükrü abiye ;
-Abi işin bitince eve kadar yardım edebilirmisin ?
Mert bey bana sinirli sinirli baktı ve
-Hayır
Dedi . Şükrü abiye arabayı park etmesini söyledi ve gitti .
Şükrü abi bana özür diler gibi bakıyordu .
-Sorun değil abi yinede teşekkür ederim . İyi akşamlar
dedim .
O da gitti ve yalnız kaldım . Evime yöneldim zorla bir iki adım attım ve bi kaç basamak inmem gerekiyordu . Ama basamaklardan yine kaydım ve popomun üzerine düştüm . Ağlamaya başladım ve bağırdım
-Kahretsinn ! Senin gibi bir patronum olduğu için kendimden nefret ediyorum !Bu işten ayrılmadığım ve bütün isteklerini kabul ettiğim için kendimden nefret ediyorum. Aptalım ben Aptall!
Meğer Mert bey oradaymış ve hepsini duydu . yanıma geldi ve eğildi
-İyi misin ?
-İyi falan değilim ben !
-Neden benden değilde başkalarından yardım istiyorsun ?
-Neden sizin gibi bencil ve düşüncesiz birisinden yardım isteyeyim ki ??
-Miraaa fazla ileriye gidiyorsun
-Ne olur haa ? ne yaparsınız ? Beni kovar mısınız?
-Mira diyorum!!
-Ön koltuğa oturmama izin vermediniz . arka koltukta bacaklarımı uzanamadığı için şiştiler ve kızardı bacağım . Canım yanıyor benim anlıyormusun? Canım yanıyor !!
Bir yandan ağlıyor bir yandan ona bağırıyordum . Ve parmaklarıyla dudağıma dokundu susmam için ..
Gözlerime uzun uzun baktı ..
İkimizde sırılsıklam olmuştuk ..
