Yemeğe gitmeme gerek olmadığını özel bir yemek olduğunu söyledi ofise alışmam gerektiğini saat 01:00 deki toplantıdan sonra eve gidip eşyalarımı toplamami söyledi .
-Efendim anlamadım . Eşyalarımı neden topluyorum ?
-Benim evimin yanındaki küçük evde kalacaksın buraya çok uzak olduğu için oraya taşınman gerekiyor . Diğer gerekli bilgileri Fundadan alırsın .
-Tamam efendim .
El pençe divan kovulmamak için söylediği şeyleri onaylamak zorunda kaldım .
Fundanın yanına gittim .
-Neler yapmam gerek
-Sabah kahvaltılarını sen hazırlayacaksın liste burada neler yediğini ve neler yemediği açıkça belirtilmiş . zaten aylık plan şeklinde bütün yılın planları var burada . Senden farklı birşey istemediği sürece bu listeye sadık kalmalısın .
Onun evinin yanındaki küçük evde kalacaksın. Evi buraya 2 saatlik uzaklıkta . Her gün saat 06:00 da yola çıkar bu yüzden kahvaltısını 05:00 da hazırlaman gerekiyor .
Yolda ilk önce günlük planı dinlemek ister onun haricinde sessizliği seviyor . Eve onunla dönersin ve yine bir sonraki günün detaylarını ve o günün detaylarını yolda duymak ister . Bazen evden çalışır ve o günler sende evde onu asiste edeceksin. Kısacası senden ne isterse onu yapmak zorundasın. Dakik olman gerekiyor . Senden önceki asistanların yavaş olduklarını ve hiçbirşeye dikkat etmediklerini söyleyerek kovdu benden söylemesi .
-Anlamadığın herhangi birşey var mı ?
-Sence beni de hemen kovar mi? Evimi hemen boşaltmasam mi acaba ? Yeni bir ev bulmak çok zor da
-Bence evini boşaltmalısın . Bir asistan senin dediğini yaptı ve evine dönmek istiyorsan defol diyerek onu da kovdu
-Anladım teşekkür ederim .
Ahh ben nereye düştüm böyle .. Bu işi bırakamazdım . İlk kariyere başlama serüvenimi bu kadar kısa sürede bitiremem en azından birkaç yıllık tecrübe edinmeliydim ki diğer şirketlerde kolaylıkla iş bulabileyim .
Saat 01:00 daki toplantıdan sonra eve geçtim ve eşyalarımı topladım . evim zaten eşyalıydı bu guzden sadece kıyafetlerimi ve birkaç kişisel eşyalarımı alarak evden çıktım. Ev sahibine olanları anlattım ve resmen evden çıkmama çok sevindi . Eminimki daha pahalıya başka birisine kiraya verecekti .
Fundadan Mert beyin adresini almistim . Hemen bir taksi çevirip evin adresini verdim . Adam ilk önce gorurmek istemese de daha fazla para teklif edince kabul etti .
Yol 2 saat değil 3 saat sürmüştüü.. inanamıyorum bu kadar uzak bir yerde kim oturmak isterdi ki ? Taksici de resmen soyguncu çıktı buraya gelmek için benden üç bin istedi ve mecburen iban numarasına parayı gönderdim. Neyse artık dedim ve valizimi de alarak ön kapıya geldim girişteki kişiler bana ne alaka der gibi baksa da iş yerindeki kimlik kartımı göstererek ve ne iş yapacağımı söyleyerek içeriye geçtim . Bana yolu gösterdiler ve nerede kalacağımı . Kalacağım yeri gördüğümde sevinçten havalara zıpladım resmen . O kadar güzeldi ki .. eğer burası küçük evse benim daha önceki kaldığım yere ne demem gerekirdi ?
Çok tatlı bir evdi doğrusu . Yatak odam ve Amerikan mutfaklı bir oturma odam vardı .Ayrıca büyük bir de verandam .. Umarım buranın keyfini çıkarabilirim :(
Hemen eşyalarımı yerleştirdim . Kendi nevresim takımı mı da yatağıma serdim . herkesin kullandıklarını kullanmak istemem . Aslında herşey çok temiz görünüyordu . Sanki uzun zamandır hiç kullanılmamış ama daima temiz tutulmuş gibi .
Yorucu yerleşme sonrası çok açıkmıştım . Bu dağın başına yemek siparişi veremeyeceğimi bildiğim için bir umut buzdolabına yöneldim . Aptal kafam neden alışveriş yapmadığımı düşünürken ağzına kadar dolu dolabı görünce dilim tutuldu resmen . Sevinçten havalara uçarak bir güzel sandviç yapıp karnımı doyurdum .
Yarınki planı gözden geçirdim ve erkenden yatağıma girdim .
Ani bir araba fren sesiyle yataktan sıçradım. Sanırım Mert Bey gelmişti , arabanın sesinden anladığım kadarıyla da yine sinirliydi . Bazı günler kendi arabasıyla gidermiş ve korumalar da onu takip edermiş . Bugün de o günlerden birisi sanırım .
Perdenin arkasından onu izliyordum bu adam gerçekten de işkolikti . Saat 02:00 olmuş ve eve daha yeni geliyor . Hızlı hızlı eve girerken birden durdu ve benim odama doğru baktı . Sanki onu izlediğimi anlamış gibi .. O anki telaşla geri geri giderken birden yatağımın üzerine düştüm . İnsallah beni görmemiştir diye dua ederek tekrar perdeye yanaştım. Ben uslanmaz bir deliyim doğrusu :)
Neyseki eve girmişti dışarıda kimse yoktu .Bende Sıcak yatağıma geri döndüm ve uyudum . Sabah 04:30 da uyandım ve hazırlanmaya başladım . Sonbaharın neredeyse gelmişti , artık sabahları çok soğuk oluyor ama öğle saatleri de bir o kadar sıcak ..Bende ceketli takımımı giydim üzerime gri renkteydi. İçine de beyaz kalın askılı bluzumu giydim eğer sıcak olursa ceketimi çıkaracağımı düşünerek . Biryandan da birşeyler atıştırarak saçımı ve makyajımı da hallettim ve neyseki tam zamanında evden çıktım . Hemen mutfağa girerek Mert Beyin kahvaltısını hazırladım . domatesleri dilimlerken ufacık parmağımı da kestim neyseki çekmeceler de yara bandı varmış hemen parmağımı bantladım. Tam tepsiyi masaya koyuyordumki Mert Bey dışarıdan geldi . Baya terlemiş duruyordu . Sanırım sabah koşusu yapmıştı . Ben onun hakkında düşüncelere dalmışken yanıma doğru geldi ve tepsiden sadece portakal suyunu alıp yukarıya yöneldi
-Kahvaltı yapmıycam . Arabada beni bekleyebilirsin .
Neee!Madem öyle bu kadar hazırlık boşa mıydı? Kahretsin ! Havaya doğru hayali bi tekme salladıktan sonra arabaya yöneldim . Merak etmeyin tekme attığım sırada çoktan gitmişti.
Arabaya gittiğimde şoförü gördüm .
-Günaydın
dedim ve kocaman gülümsedim.
-Günaydın kızım .
-Ben yeni asistan Mira
-Aa ne güzel bir isim . Bende Şükrü ..Mert Beyin şoförüyüm .
Çok yaşlı olmasada hatırı sayılır bir yaşta görünüyordu ama iyi kalbi yüzüne vurmuştu sanki bu amcanın .
-Bende ismimi seviyorum .Okulda da arkadaşlarım bana Miran derlerdi . Sanki bir anlık mış gibi ..
-Hahahahaha
Diye gülmüştük :)
Mert bey tam o sırada arkamdan seslendi .
-Sabah sabah çok neşelisiniz bakıyorum da !
Hiçbirşey söylemedim ve Hemen kapısını açtım Mer Beyin. Ardından ön koltuğa oturdum . Yola çıkalı 5 dakika olmuştu ve ben hemen Mert Beye sordum
-Bugünkü programınızı aktarmamı istermisiniz ?
-Evet
programı anlattım ve önüme döndüm . Şuan arabada derin bir sessizlik hakimdi o leptobından birşeylere bakıyordu ve bende herhangi bir aksilik olmaması için tekrar tekrar programları inceliyordum.
Yine uzuun bir yolculuğun ardından şirkete geldik . Mert Beyin kapısını açtım . Hızlı bir şekilde şirkete girdik . Onun yürümesine ayak uydurmak bile çok zordu . Her zaman bir adım arkasında olmam gerektiğini söylemişti yolda . Hızlıca yukarı ofise ulaştık . Yarım saat sonra iş için Boğazda kahvaltıya gidecekti.
Boğaza gelmiştik , birlikte içeri girdik . Görüşme yapılacak olan adam çoktan gelmişti . Mert beyi gördüğünde ayağa kalktı ve tokalaştılar . Beni gördüğünde anlam veremediğim bir bakış attı ( sanırım çapkındı)
-Mert beni bu güzel hanımla tanıştırmayacakmısın ?
-Sen yenisin galiba
deyip elime uzandı ama Mert bey bana
-Sen beni arabada bekle !
