WebNovels

Chapter 15 - 60 ve diğerleri

60. Gün: Bugün her zamankinden daha ağır geçti. Sabah kalktığımda göğsümün tam ortasında görünmeyen bir taş var gibiydi. Nefes aldıkça batıyor. Kimse fark etmiyor ama içimde sessiz çığlıklar yankılanıyor. Gülümsemeye çalışıyorum ama yüzümde bir maskeden başka bir şey yok.

61. Gün: Kalbim sürekli çarpıyor, hiçbir neden yokken sanki bir felaket olacakmış gibi. Kaygı beni boğuyor. İnsanlar bana "sakin ol" diyor ama onlar bu boğulmayı yaşamıyorlar. Bu gece uyumam çok zor olacak.

62. Gün: Kendimden uzaklaşıyorum. Aynaya bakınca tanımadığım biri var. Bu kişi ben değilim. Karanlık bir sis var içimde, ne kadar yürürsem yürüyeyim içinden çıkamıyorum.

63. Gün: Bipolar enerjim aniden yükseldi. Gülmeye, konuşmaya başladım. Planlar yaptım, sanki her şeyi başarabilirmişim gibi. Ama içimde bir ses bu enerjinin çöküşle biteceğini biliyor. O ses asla susmuyor.

64. Gün: Ve çöküş geldi. Sabahın erken saatlerinden beri içimde derin bir boşluk var. Sesler bile daha kısık geliyor. Her yer karanlık, her düşünce ağır. Gözlerim yaşlı ama ağlayamıyorum.

65. Gün: Hiçbir şey yapmadım bugün. Sadece yatakta kaldım, tavana baktım. Zihnim durmadan geçmişi tekrar etti. Keşke bazı anlar hiç yaşanmasaydı.

66. Gün: Kaygı beni sabaha kadar uykusuz bıraktı. Kalbim deli gibi çarpıyor, ellerim titriyor. Sanki görünmez bir el boğazımı sıkıyor. Bu korkunun bir nedeni yok ama hissi gerçek.

67. Gün: Bugün konuşmadım. Kimseyle. Sesimi duyan olmadı. Çünkü konuşacak gücüm yoktu. Her kelime ağır bir yük gibi. Sessizlik, kalbimde yankılandı.

68. Gün: Bipolar bir yükselme geldi yine. Her şeyi yapabilirmişim gibi hissettim. Hızlı konuştum, hızlı yürüdüm, planlar yaptım. Ama arka planda içimde bir korku: "Az sonra yine çökeceksin."

69. Gün: Ve çöktüm. Bedenim sanki tonlarca ağırlıkta. Zihnim susturulamıyor. Kaygı, depresyon ve sessizlik aynı anda içimde çarpışıyor.

70. Gün: Bugün kimseye görünmek istemedim. Perdeleri kapadım. Dışarıdan gelen en küçük ses bile içimde çığlıklar attırıyor.

71. Gün: Kendimi değersiz hissediyorum. Sanki dünyaya fazlalığım. İnsanlar gülüyor ama ben onlardan çok uzaktayım. Bu dünya sanki bana ait değil.

72. Gün: Birkaç saniyeliğine umut hissettim. Güneşin sıcaklığı tenime değdi. Ama bu his çok çabuk kayboldu. Yerini yine karanlığa bıraktı.

73. Gün: Kaygı bugün çok şiddetliydi. Ellerim terledi, kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. Sebepsiz bir korku, görünmez bir gölge gibi beni takip etti.

74. Gün: Bipolar enerjim tavan yaptı. Saatlerce yazı yazdım, konuşmak istedim, sanki dünyayı değiştirebilirmişim gibi. Ama bir köşede sessiz bir fırtına birikiyor.

75. Gün: O fırtına bugün patladı. Hiçbir sebep olmadan ağladım. Göğsümde sıkışma, midemde yanma… Sanki içimde her şey yanıyor.

76. Gün: Bugün tamamen sessizdim. Bir yabancı gibi hissettim kendimi. Ne geçmişim bana ait, ne de bu beden.

77. Gün: Dışarı çıktım ama kalabalık beni boğdu. İnsanlar gülüyor, ben panik atakla titriyorum. Gözlerim doldu, geri eve kaçtım.

78. Gün: Yorgunum. Ruhum, bedenimden daha yorgun. Her gün aynı döngü. Her gün aynı sessiz fırtına. Bu kadar acının bir anlamı olmalı, değil mi?

79. Gün: Bugün birine gülümsedim ama içim ağlıyordu. İnsanlar benim güçlü olduğumu sanıyor ama aslında içimde yavaş yavaş çöküyorum.

80. Gün: Uyandığımda yine hiçbir şey yapmak istemedim. Yatağın ağırlığı üzerimdeydi. Sanki bir savaşın ortasında yalnızım.

81. Gün: Kaygı bugün daha da arttı. Kalbim küt küt atıyor. Ellerim titriyor. Nefes almak zorlaşıyor. Sanki boğuluyorum ama kimse fark etmiyor.

82. Gün: Bipolar enerjim yükseldi ama bu yükselme sahte bir mutluluk gibi. İçimde bir çukur var ve o çukur beni içine çekiyor.

83. Gün: O çukura düştüm bugün. Her şey anlamsızlaştı. İnsanlar, umutlar, ben… hiçbir şeyin önemi kalmadı.

84. Gün: Bugün saatlerce tavana baktım. Düşünceler birbirine dolandı. "Neden?" sorusu beynimde yankılandı.

85. Gün: İnsanlarla konuşmaya çalıştım ama sesim titrekti. Onlar anlamıyor. Bu acı kelimelere sığmıyor.

86. Gün: Birkaç dakika boyunca kalbim sanki yeniden atmaya başladı. Güneşi gördüm. Sonra tekrar kayboldu o his.

87. Gün: Kaygı ve karanlık birleşince içimde fırtına koptu. Nefes alamadım. Zihnim beni susturmadı.

88. Gün: Bugün hiçbir şey yapmadım. Konuşmadım. Gülmedim. Düşünmedim bile. Sadece var oldum.

89. Gün: Bipolar yükseliş tekrar geldi ama bu kez daha tehlikeliydi. Aşırı hızlı konuştum, ağladım, güldüm. Her duygu birbirine karıştı.

90. Gün: Çöküş sert geldi. Ağrılar, karanlık, suçluluk… içimde çığlıklar attım ama kimse duymadı.

91. Gün: Kaygı beni boğuyor. Her saniye kalbim sıkışıyor. Sanki bir şey olacakmış gibi ama hiçbir şey olmuyor.

92. Gün: İnsanlar bana iyi davranıyor ama ben onları itiyorum. Çünkü içimdeki fırtına onları da yakar diye korkuyorum.

93. Gün: Sessiz bir gece. Düşünceler kafamın içinde dönüyor. Geçmişi silememek, geleceğe inanamamak…

94. Gün: Bugün aynaya baktım ve ağladım. Yüzümde maskeler var. Gerçek ben derinlerde bir yerde boğuluyor.

95. Gün: Yorgunum. Ruhum taş gibi ağır. Yürümek, konuşmak, nefes almak bile bir çaba.

96. Gün: Bipolar yükselme başladı ama bu kez daha kısa sürdü. İçimde bir umut kıvılcımı çaktı ama hemen söndü.

97. Gün: Çöküş bir dalga gibi geldi. Sarsıldım. Karanlık her yanımı sardı. İnsan sesi bile duymak istemedim.

98. Gün: Kaygı krizleriyle uyandım. Nefes alamadım. Kalbim göğsümden çıkacak gibiydi. Bu his öyle gerçekti ki… korktum.

99. Gün: Sessizdim. Gülmedim. Hissetmedim. Sadece karanlıkla baş başa kaldım.

100. Gün: Bir anlığına pencereden baktım. Yağmur yağıyordu. O an içimde bir şeyler kıpırdadı ama hemen geri çekildi.

101. Gün: Bugün kimseyle konuşmadım. İnsanlar beni anlamıyor. Belki de ben anlatamıyorum. Ya da her ikisi de.

102. Gün: Kaygı bugün çok güçlü. Her adımımda içimde görünmez bir korku var. Sanki her şey çökecek.

103. Gün: Bipolar bir yükselme geldi ama sahteydi. Gülümsememin arkasında sessiz bir çığlık vardı.

104. Gün: Çöküş çok sert geldi. Hiçbir şey yapmak istemedim. İçimdeki boşluk beni yutuyor.

105. Gün: Bugün kendime aynada uzun uzun baktım. "Sen kimsin?" diye sordum. Cevap yoktu.

106. Gün: Kaygı boğazıma düğümlendi. Konuşamadım. Kalbim patlayacak gibiydi.

107. Gün: Dışarı çıktım ama insan sesleri kulaklarımda çınladı. Her şey fazla geldi. Geri döndüm.

108. Gün: Yorgunum. Çok yorgunum. Ruhumun içinde sanki sonsuz bir gece var.

109. Gün: Bipolar enerjim yükseldi. Aniden yazmaya, konuşmaya başladım ama bu enerji beni daha da yoruyor.

110. Gün: Çöküş… Tek kelimeyle: Çöküş. Sessizce ağladım. Kimse duymadı.

111. Gün: Kaygı ve karanlık birleşti. Kalbim sıkıştı. Ellerim titredi. Gözlerim boşluğa baktı.

112. Gün: Bugün kimseyle konuşmadım. Sessizlik artık bana yabancı değil, dostum gibi oldu.

113. Gün: Bir anlık mutluluk yaşadım ama korktum. Çünkü mutluluğun bende kalmayacağını biliyorum.

114. Gün: Boşluk… kelimeler yetmiyor. İçimde devasa bir boşluk var. Ne ışık sızıyor ne umut.

115. Gün: Kaygı krizim gün boyu sürdü. Ellerim terledi, kalbim hızla çarptı. Kimse anlamıyor.

116. Gün: Bipolar enerjim tekrar geldi ama içimdeki karanlığı silemedi. Ne kadar konuşsam da bir yanım sessiz kalıyor.

117. Gün: Bugün saatlerce ağladım. Sebep yoktu. Sadece içimde birikmiş her şey taştı.

118. Gün: Düşüncelerim karanlık. Zihnim bir labirent gibi. Her dönüşte biraz daha kayboluyorum.

119. Gün: Yorgunluk kemiklerime işlemiş. İnsanların yüzüne bakamıyorum. Her şey fazla geliyor.

120. Gün: Bugün yine aynı boşluk. Aynı ağırlık. Aynı sessizlik. Güneş doğuyor ama içimde hiç doğmuyor. Belki bir gün… ama bugün değil

More Chapters