WebNovels

Chapter 21 - Bölüm 21:Aç Kapıyı

Ferkan ve Sevim, o eski ahşap masada, belki de hayatlarının en huzurlu yemeğini yiyorlardı. Dışarıdaki dünyanın gürültüsü, dedikoduları, tehditleri onlardan çok uzaktaydı. Sadece denizin sesi, birbirlerinin gülümsemesi ve kurdukları basit hayaller vardı. Tam o anda, bu narin huzur perdesini, dışarıdan gelen bir arabanın çakıllarda kayma sesi yırttı.

Birbirlerine baktılar. İkisinin de gözlerinde aynı soru, aynı korku vardı. Bir araba kapısı hiddetle çarpıldı. Ardından verandaya doğru gelen ağır, öfkeli adımlar duyuldu. Ve sonra kapı, bir yumrukla değil, bir tekmeyle sarsıldı.

"AÇ KAPIYI, SEVİM!"

Bu, Kenan'ın sesiydi. Ama daha önce hiç duymadıkları kadar nefret ve çılgınlık doluydu. Ferkan anında ayağa fırlayıp Sevim'i arkasına aldı.

"Biliyorum içeridesin, sürtük! Yanındaki o pezevenkle birlikte!"

Kapı tekmelerle ve yumruklarla sarsılmaya devam ederken, Ferkan çaresizce bir çıkış yolu aradı. Polisi aramak, Rüya'nın kucağına düşmek demekti. Konuşmaya çalışmak, bu canavarla imkansızdı. Birkaç saniye sonra, salonun penceresinden gelen kulak tırmalayıcı bir cam kırılma sesiyle irkildiler. Kenan, dışarıdan bulduğu bir odun parçasını pencereden içeri savurmuştu. Bir anlık sessizliğin ardından, hırıldayarak pencereden içeri tırmandı.

İçeri girdiğinde gözleri odanın içini taradı. Kurulmuş mütevazı sofra, Ferkan ve Sevim'in birbirine kenetlenmiş hali... Bu huzur tablosu, onun içindeki nefreti daha da alevlendirdi. Rüya'nın emrini hatırladı. Onlara dokunmayacaktı. Ama yuvalarını başlarına yıkabilirdi.

"Yeni eviniz pek şirinmiş!" diye bağırdı ve ilk tekmeyi yemek masasına vurdu. Tabaklar, bardaklar, hazırladıkları yemekler şangırtıyla yere saçıldı. Ferkan onu durdurmaya çalıştı ama Kenan bir canavar gibiydi. Sandalyeleri kırıyor, perdeleri yırtıyor, bulduğu her şeyi parçalıyordu. Bu fiziksel bir saldırıdan çok, ruhlarına yönelik bir tecavüzdü. Onların umutlarını, sığınaklarını, mutluluklarını yok ediyordu.

Sevim çığlık çığlığa "Dur ne olur, dur!" diye yalvarıyordu.

Birkaç dakikalık bu terör fırtınası, Kenan'a bir ömür gibi gelen o anı mahvetmek için yetmişti. Yaptığı yıkımdan memnun, soluk soluğa durdu. Yerdeki Ferkan ve Sevim'e tiksintiyle baktı.

"Bu daha başlangıç," diye tısladı. "İkinizi de bu topraklarda barındırmayacağım."

Arkasını döndü, kırdığı kapıdan çıktı ve geldiği gibi hiddetle arabasına binip gitti.

Geride, Ferkan ve Sevim, paramparça olmuş hayallerinin enkazında kalakaldılar. Evleri, o güvenli limanları, artık bir savaş alanıydı. Güneş ışığı, kırık camlardan süzülüp yerdeki dağınıklığı aydınlatırken, ikisi de anladı: Artık kaçacak bir yerleri kalmamıştı. Savaşmak zorundaydılar.

More Chapters