WebNovels

Chapter 98 - KANLA YAZILAN HESAP

Boran'ın Anlatımı

Odanın içi ölüm sessizliğine gömülmüştü.

İki yılan gözümün önünde titrerken, içimdeki öfke ateşi kabarıyordu.

Yıllarca soframda ekmek yediler, sırtımı onlara yasladım.

Ve şimdi öğrendim ki… benden gizli, düşmanla iş tutmuşlar.

Silahımı yavaşça kaldırdım.

Ama nişan aldığım şey onların kafası değildi.

Onların korkudan titreyen kalpleriydi.

"Beni öldürmeye kalkışan düşmanım olur." dedim soğuk bir sesle.

"Beni satmaya kalkışan… kendi kanında boğulur."

Adamların dizleri çözüldü.

Biri yalvardı:

"Boran Bey… ailemizi tehdit ettiler, başka çaremiz yoktu!"

O an içimde bir yumru düğümlendi.

Çünkü ihanetin bahanesi olmazdı.

Ama yine de onların korkularını görebiliyordum.

Hazal, elimden tuttu.

"Boran… kan dökmek çözüm olmayabilir. Onları susturmanın başka bir yolu vardır." dedi.

Sesi titriyordu ama gözlerinde inanılmaz bir güç vardı.

Bir an düşündüm.

Hazal'ın bu sözü, içimdeki ateşi biraz olsun bastırdı.

Silahımı indirdim.

Ama gözlerimi onların gözünden çekmedim:

"Yaşayacaksınız. Ama mezarınızda değil, benim gölgemde. Bundan sonra attığınız her adım, aldığınız her nefes benim kontrolümde olacak."

Adamlar yemin etti.

Ama ben bilirdim ki, yılanın dili kesilmezse, bir gün yine sokar.

---

Hazal'ın Anlatımı

Boran'ın yüzüne baktığımda onun içindeki fırtınayı gördüm.

O kadar çok kırılmıştı ki…

Yalnızca düşmanından değil, güvendiği adamlarından da darbe almıştı.

Yanağına dokundum.

"Yalnız değilsin." dedim.

"Sana ihanet edenler çok olabilir ama senin yanında ölmeyi bile göze alan ben varım."

Gözlerimden yaşlar süzüldü.

Boran o an hiçbir şey söylemedi, ama elimi öyle sıkı tuttu ki, kalbim onun suskunluğunda konuştuğunu hissetti.

---

Boran'ın Anlatımı

Odayı terk ederken içimde tek bir cümle yankılanıyordu:

"Yılanın cezası kanla yazılır."

Ama bu hesap daha yeni başlıyordu.

Çünkü asıl düşman… Selim değildi, Kamil değildi.

Onların ardında daha büyük, daha karanlık bir el vardı.

Ve ben biliyordum:

O el ortaya çıkana kadar uyumak, dinlenmek, hatta gülmek bile bana haramdı.

---

More Chapters