WebNovels

Chapter 4 - Bölüm-4

Sabah olmuyordu bir türlü. Eralp de yatmaktan sıkılmıştı, ayağa kalktı ve odanın içinde gezindi aynı zamanda da derin derin ofluyordu. O sırada odaya Arin girdi. Eralp'i ayakta görünce şaşırmıştı saat iki buçuktu. Her saat başı kontrole geliyordu zaten. Yine de söze Arin girdi.

"Siz uyumuyor muydunuz? Az önce geldiğim de uyuyordunuz bir şey mi oldu? Bir sorun mu var sizin açınızdan"

diye bir soru yöneltti. Eralp güçlü görünmek istiyordu ama olmuyordu çünkü ağrıdan ölecekti. Yine de daha fazla dayanamadı. Yaraya da bakmak istememişti, uğraştırmak istememişti, ama sonuçta o bir doktordu görevi buydu.

"Aslında evet uyuyordum ama karnımda keskin bir acı ve ağrı his edince uyuyamadım açıkçası. Kanamış da olabilir, bakmadım. Şahsen sen de uğraşma bu saatte, istemedim."

Arin tedirgin davranırken bu sözler karşısında "aşk olsun" der gibi bir bakış attı.

"Eralp Bey siz iyi misiniz ? Benim görevim bu zaten. Böyle düşünüyor olmanız beni üzdü. Uzanın şöyle daha fazla ağrıtmayın, bakalım"

Normal de Eralp istemezdi ama şuan itiraz etmeye kalkarsa karnı yerinden çıkacaktı. Acıdan kıvranmasına milim kalmıştı. Ama hayır yapmayacaktı güçlü olacak ve görünecekti. Arin narin bir şekilde açtı yarayı ve tabii ki de kanıyordu. Hemde kurumuş bile olabilirdi kan orada. Arin yüzünü hafif buruşturup Eralp'e döndü:

"Eralp Bey" dediği sırada Eralp sözünü böldü:

"Bey demene gerek yok. Sende insansın ben de insanım. Eralp de yeter. Yani lütfen"

Arin ise önce korktu ama daha sonra "peki" gibi bir ifadeyle tekrar söze girdi:

"Eralp bu yara hiç yanmadı mı? Neden bu şekilde işkence yaşatıyorsun kendine ve iyileşme süreci de uzuyor bu şekilde. Hem çok kötü olmuş, beni çağırmadığın için gerçekten kırgınım. Benim görevim bu."

Eralp mahçup değildi ifadesizce söylenenleri dinledi ve cevapladı:

"Anlıyorum Arin fakat uyan istemedim. Ki ben zaten bunlara alışkınım çok da umurumda olmadı."

Arin bu sefer hafif kızmıştı. Neden ki ? Eralp de sadece sıradan bir hasta mıydı onun için. Bence değildi ama zaman gösterecekti. O da bir hastaydı ama sanki 1 yıllık bu mesleği için de de ilk defa ona karşı ayrı his ediyordu...

"Çok da umurumda olmadı diyemezsin Eralp. Lütfen böyle yapma. Anlıyorum ben seni güçlü olmaya çalışıyorsun ama olma. Beni bir arkadaş olarak da bilebilirsin" Eralp ise sessizce bakti ve önüne döndü. Ne demekti şimdi bu ? Arkadaş olmak, anlamak... neydi bunlar yani ?

🦋🦋

Sonunda bitmişti. Üniformasina sanki ilk defa mezun olmuş gibi sıkıca sarılacaktı resmen o derece özlemişti. Aynı zaman da birliği de öyle. Hızla üniformasini giydi ertesi gün Rüzgar getirmişti. Saçlarını düzeltti, üniformasi ve beresi de kafasındaydı. Kapıdan çıkacaktı ki ileri de elini sıkıca kavramış ve iki büklüm olmuş, yüzünü buruşturmuş bir sima gördü. Arindi bu elini tutuyordu ne olmuştu eline. Eralp ise tedirginlik ile yanına ilerledi. Yanına gelince durdu Arin'in elinde kan vardı. Ne alakaydi şimdi bu kan ? Ne olmuştu... Eralp tabii ki hemen sordu.

"Arin, iyi misin ? Elinde neden kan var"

Arin ise şaşırmış bir ifade ile başını yukarı kaldırdı ama mübarek 1. 97 olduğundan çok da net göremiyordu. Biraz daha kaldırdı ve gördü.

"Önemli bir şey değil ya" dedi küçümser gibi ama hiç de küçümseyememişti. Elini hala sıkı sıkı tutuyordu bu sefer ile Eralp'in eli, Arin'in eline dokundu. Açmak istercesine üstüne bastırdığı elini sıkıca aşağı doğru tutup indirdi. Eli açıktaydı. Eralp anlamıştı, eli kesilmişti ama nasıl olmuştu bu ? Merak etti ama soramadı şuan elinin sarılması gerekiyordu. Bir eli Arin'in elinin altında beklerken:

"Arin ne oldu eline ? Nasıl kesildi"

dedi. Arin ise sakin ama acıyla kıvranarak cevap verdi.

"Ya ben pansuman aletlerini falan düzeltiyorum yanlışlıkla da makasın sivri ucunu elime çekince girdi içine" Eralp duydukları karşısında başını hafifçe sağa cevirdi ve yüzünü buruşturdu. O sırada hala neyi bekliyordular. Eralp Arin'i kaldığı odaya götürdü. Daha sonra ise bir doktor çağırdı ve Arin'in elini sardırdı. Arin'in canının acımasından ona neydi ? Ne oluyordu Eralp'e. Dışarıda beklerken Arin eli sargili ve hafif tebessümle Eralpin yanına geldi ;

"Çok teşekkür ederim. Sayende şuan iyiyim" dedi. Eralp ise "Ne teşekkürü" der gibi bir bakış attı ve gözlerini kolunda ki saate çevirdi. Bakti ve derin bir nefes verdi. Arin'e döndü:

"Yok Arin sen benim canımı kurtardın benim yaptığım hiç birşey. Yalnız benim şimdi gitmem gerekiyor. Çok teşekkürler her şey için." Dedi ve tam ilerliyordu ki koluna değen ele çevirdi bakışlarını Arin'in elleri Eralpin kolundaydi.

"Teşekkür etme, sen dayandın, ben seni kurtarmadim. Ayrıca ne zaman anneni özlersen buraya gel, ben sana yardımcı olurum. Seni çok iyi anlıyorum. Üzülme..." dedi Arin. Eralp ise tekrar kolunda ki ele bakıp yüzüne çevirdi suratını. "Tamam" dedi ve sakince ayrıldı oradan. Arin onun için farklı olmalı mıydı artık bilmiyordu şuan tek bildiği Askeriyenin kapısından içeri girince gelen boya ve disiplin kokusuydu...

🦋🦋

More Chapters