WebNovels

Chapter 77 - KARDEŞİMİN HESABI

Boran'ın Anlatımı

Arif karşımda duruyordu. Yıllardır görmediğim kardeşim… Ama gözlerindeki parıltı, çocukluğumuzdaki o saf bakış değildi. Soğuktu, yabancıydı.

"Abi," dedi. Dudaklarının kenarında acı bir tebessüm vardı. "Beni görünce şaşırdın değil mi? Hep yanında olmak istedim, ama sen beni uzağa ittikçe ben de yolumu kendim çizdim."

İçimde fırtına koptu. Yumruklarım sıkıldı. "Seni o yoldan uzak tutmak için her şeyi yaptım, Arif. Kanıma bulaşma diye. Ama sen… sen düşman sofralarına mı oturdun?"

Arif başını eğdi, sonra gözlerini kaldırıp gözlerime kilitledi. "Düşman, dost… Sen seçtin bu hayatı, abi. Ben seçmedim. Ama senin seçtiğin yol hepimizi yaktı. Çetin öldü, ailemiz dağıldı. Babamın mirasını sen tek başına sırtlandın. Bana ne kaldı?"

O an anladım. Arif'in kalbindeki yara, ihanetin tohumu olmuştu. Açgözlülükten değil, içten içe büyüyen bir hesaplaşmadan besleniyordu.

"Bana hesap mı soruyorsun?" dedim, sesim buz gibi.

"Hayır," dedi Arif, "ben sadece kendi payımı istiyorum. Hem soyadımızdan, hem bu hayattan."

Gözlerim kıpkırmızı kesildi. "Payın benim kanımda mı, Arif? Selim'i kim koruyor, kim bu ihaneti besliyor? Söyle bana!"

Arif sustu. Gözleri titredi ama dilinden tek kelime çıkmadı.

---

Hazal'ın Anlatımı

Kapının ardında tüm konuşmayı dinliyordum. Yüreğim paramparça olmuştu. Celal'in defterinde gördüğüm şeyler, şimdi gerçeğe dönüşüyordu.

Arif'in adı düşman ailelerin yanında yazılıydı. Bu, sadece bir ihtimal değil, kanıt demekti. Ama Boran'ın gözlerinin önünde kardeşinin adını söylemek… Bu, onun kalbine saplanacak en keskin bıçak olurdu.

İçimden fısıldadım: Allah'ım, Boran'a güç ver. Çünkü bu ateş, onun içinden geçmeden sönmeyecek.

---

Boran'ın Anlatımı

Kardeşimin gözlerine bakarken, içimdeki savaş büyüdü. Bir yanım "vur, temizle bu ihaneti" diyordu. Diğer yanım "bekle, belki hâlâ kurtarılacak bir yan vardır" diye fısıldıyordu.

Ama tek bildiğim bir şey vardı: Arif'in dudaklarından dökülecek her kelime, bundan sonra hem kaderimizi, hem de kanımızı belirleyecekti.

"Arif," dedim, çenemi sıkarak. "Eğer bana ihanet ettiysen, kendi kanımdan olsan bile seni mezara gömerim. Ama doğruyu şimdi söyle. Yoksa o mezarı kendi ellerimle kazarım."

Arif'in yüzü karardı. Ve dudaklarından çıkan kelime, odadaki bütün havayı buz kesti:

"Beni o noktaya sen getirdin, abi…"

More Chapters