WebNovels

Chapter 43 - SESSİZ ÇIĞLIK

(Azra'nın Anlatımı)

O sabah uyandığımda, her şey normal görünüyordu. Sokaktan geçen arabaların sesi, evin içindeki rutin gürültüler, annemin mutfakta çıkardığı tabak sesleri… Dünya yerli yerindeydi.

Ama ben değildim.

İçimde hâlâ gece vardı. Cama dokunduğum anın yankısı, parmak uçlarımda titreşiyordu. Onu görmemiştim, tek kelime duymamıştım, ama bütün varlığımla hissetmiştim. Ve bu his, gündüzün aydınlığına bile karışıyordu.

Üniversiteye gitmek için hazırlanırken bile aynada yüzüme baktım. Gözlerimde bir yabancılık vardı. Sanki artık ben sadece ben değildim. İçimde başka bir şey uyanmıştı. Beni gölgelerine çağıran bir şey.

Okula vardığımda arkadaşlarım beni fark etti.

"Azra, iyi misin? Yorgun görünüyorsun."

Gülümsedim, "Uykusuz kaldım," dedim. Ama aslında uykusuzluğun sebebi basit değildi. Benim uykularımı çalan şey, gecenin ta kendisiydi.

Derslerde dikkatimi toparlayamadım. Hoca tahtaya bir şeyler yazıyordu, ama ben harflere bakarken onun gözlerini görüyordum. Bir arkadaşım defterime dokundu, irkilerek kendime geldim.

"Ne düşünüyorsun? Çok dalgınsın."

"Hiç… sadece yorgunum."

Ama içimdeki ses hiç susmuyordu: "O buradaydı. Seni izledi. Ve sen, onu istedin."

Kalemim elimden kaydı. Yerden alırken ellerimin titrediğini fark ettim. Kalbim hızlandı, sanki sınıfın ortasında, herkesin arasında bir gölge belirecekmiş gibi.

Kendi kendime kızdım:

"Saçmalıyorsun, Azra. Bu sadece bir his. O burada değil. Olamaz."

Ama boğazımda sıkışan nefes bana inanmıyordu. Çünkü biliyordum: O istemezse hiçbir şey olmazdı. Ama o istemişti. Ve ben… farkında olmadan onu çağırmıştım.

Arkadaşlarım gülüp konuşurken ben sessizdim. Onlar dünyadan bahsediyordu, gelecekten, planlardan… Benim geleceğimdeyse sadece bir gölge vardı. Onunla her düşüncemin arasına giren bir karanlık.

Dersten çıkarken gökyüzüne baktım. Gündüz bile griydi. O gri bulutların içinde bile onun nefesini hissettim. Sanki beni uzaktan izliyor, adımlarımı takip ediyordu.

Ve o an fark ettim: Artık normal olamayacaktım.

Benim hayatımın sessizliği, onun fısıltılarıyla dolmuştu.

İçimde bir çığlık vardı, kimseye söyleyemediğim bir çığlık:

Korkuyorum… ama ondan vazgeçemiyorum.

---

More Chapters