Ash-Veil'in sisleri Aras'ın etrafında kapanırken dünya, bir fotoğrafın yavaşça solması gibi rengini kaybetti.Rüzgârın sesi kesildi.Taşların kokusu bile uzaklaştı.Sanki gerçeklik, Aras'ın üzerinden nazikçe çekilen bir örtüydü.
Lira onun yanında duruyor, nefes nefese etrafı süzüyordu.
"Aras, bu nefes… Gecesu'nun soluğu bu," diye fısıldadı.
Tam o anda sis, canlı bir şeymiş gibi kıpırdadı.
(TANIK ALGILANDI.)(TANIK REDDEDİLİYOR.)(EŞİK SINAVI YALNIZ UYGULANIR.)
Ses, insan sesi değildi.Bu, dünyanın altına kazınmış bir kuralın konuşmasıydı.
Sis Lira'ya çarptı.Lira bir adım geri sendeledi. Dudakları hareket ediyor, bir şey söylüyordu ama sesi Aras'a ulaşmıyordu.Aras, onun "Aras!" diye bağırdığını görebiliyordu, fakat ses boşluğa düşüyordu, boğulmuş bir yankı gibi.
"Lira!" diye bağırdı Aras, elini uzatarak.Sis elini geri itti.
"Seçilen yalnız yürür."
Bu sefer ses, doğrudan Aras'ın göğüs kafesinin içinden gelmiş gibi hissettirdi.
Lira'nın bakışları titredi. Gözlerinde korkunun yanında, Aras'ın alışık olmadığı bir kabul de vardı.Sanki o da biliyordu: bu sınav, birlikte girilecek bir yol değildi.
Sis Aras'ın etrafında dönmeye başladı.
EŞİK SORULARI
Gri sis, üç halka hâlinde Aras'ı sardı.Her halka farklı bir tonla titreşiyordu.
İlk halka:
Kimsin sen, uykudan uyanırken kendini kaybeden?
Aras'ın boğazı kuruydu. Ama cevabı çoktan içindeydi.
"Ben düşgörenim; uyuyabilmek için uyanan."
İkinci halka:
Ne ararsın, karanlığın senden gizlediği yerde?
Lira'ya baktı. Onun çaresizce uzanan ellerine. Onu duyamayışına.Klasik cevaplar burada işe yaramazdı; "umut", "özgürlük", "ışık" bu sorunun ağırlığı için çok hafifti.
"Ben arayanım; kayboldukça bulunan."
Üçüncü halka, boğazına çöken bir yumruk gibiydi:
Ne olursun yol ikiye ayrıldığında? Yaratır mısın, yok eder misin?
Aras, göğsünün orta yerinde saklanan o kilitli çekirdeği düşündü—karadelik mi olacaktı, beyaz delik mi; yutmak mı, doğurmak mı?Hiçbirini istemiyordu. Ama ondan istenen şey tam da buydu.
"Ben bölünenim; birleştirmek için kırılan."
Sis sustu.
Sonra:
(VARLIK ONAYLANDI.)(TANIK REDDEDİLDİ.)(EŞİK SENİ KABUL ETTİ, ARAS.)
Lira'nın bedeni gri damarlarla kaplandı;Ash-Veil onu geriye, kendi taşlı evine—Ashmount'un duvarlarına—çekiyordu.Gözleri "gitme" demiyordu.Gözleri "bunu yalnız vermelisin" diyordu.
Son bakışı, Aras'ın içindeki tüm korkuyu aynaladı.
Sonra kayboldu.
Sis yarıldı.Önünde, külle çevrili karanlık bir geçit açılıyordu.
(ÖN SEÇİM TAMAMLANDI.)(İLK ZİNDAN AKTİF: KÜL ZİNDANI — KAT 1)
Aras, içeri adım attı.
KÜL ZİNDANININ İLK KOKUSU
İçeri girer girmez hissetti: burası ölü bir yer değildi.
Nefes alıyordu.
Kül, toprağın üzerinde ince bir tabaka hâlinde değildi; canlı bir deri gibi zemin boyunca uzanıyordu.Her adım attığında, ayağının altındaki kül ince titreşimlerle karşılık veriyor, dalgalar hâlinde uzaklara yayılıyordu.
Taş duvarlar yakın değildi, ama uzak da değildi.Sanki zindan, hem çok geniş, hem de Aras'ın çevresinde daralıyordu.
Sistem usulca fısıldadı:
(BAŞLANGIÇ KAT: KÜL ODAYI — SEVİYE 1)(ZİNDAN BİLİNCİ: UYANIYOR)(KULLANICI SAVAŞ VERİLERİ İZLENİYOR)
Aras, elini yokladı. Clawblade hâlâ oradaydı:Ashbound'un kesilmiş kolundan kalan kemiksi bıçak.
Derin bir nefes aldı. Kül kokusu ciğerlerine yapıştı.
"Tamam," dedi kendi kendine, "ilk zindan. İlk sınav."
Kül kıpırdadı.
İLK SÜRÜ — KÜL KEMİRGENLERİNİN SALDIRISI
Önce tıslama geldi.
Uzaktan, zayıf, boğuk bir sürtünme.
Sonra, ayaklarının ucunda küçük, keskin bir hareket hissetti.Kül, sanki altından bir şey geçiyormuş gibi hafifçe kabardı.
Aras bıçağı kaldırdı.
İlk Kül Kemirgeni, külün altından bir ok gibi fırladı.
İskelet gibi ince,büyümeye fırsat bulamamış,ama açlığa çok alışmış bir beden.
Göz yerinde iki boşluk,deri yerinde ince kül tabakası,dudak yerine kemik çizgiler.
Aras, refleksle bir adım geri çekildi ve bıçağı aşağı indirdi.Clawblade yaratığın kafasını yarıp geçti; kafatası kül gibi dağıldı.
Aras,"Bir…" diye sayacak oldu.
Kül, çevresinde dalgalandı.
İki.Üç.Dört.
Onlarca.
Külün altından fışkıran küçük gövdeler, Aras'ın etrafını sardı.
Sistem:
(KÜL KEMİRGENİ — TÜR: DÜŞÜK SEVİYE)(DAVRANIŞ: SÜRÜ / DALGA)(AMAÇ: REFLEKS VE DAYANIKLILIK TESTİ)
Aras, ilk dalgayı panikle değil, disiplinle karşıladı.Bıçağı sağa savurdu, sola savurdu, geriye sıçradı; her hamlede iki, üç yaratık kül olup dökülüyordu.
Ama zindan acımasızca gerçek bir şeyi hatırlatıyordu:
Bir yaratığı öldürmek kolaydı.Yirmi tanesini öldürmek, nefes istiyordu.
Aras'ın nefesi kısa kısa kesilmeye başladı.Omuzları ağırlaştı.Boğazı külle çizildi.
Geri çekildikçe, kemirgenler önden ve yandan çoğalıyordu.Bir tanesi bacağının arkasına tırmandı; Aras dişlerini sıktı, dengesini bozmadan geriye tekme atıp onu da külün içine gömdü.
"Bitmiyorsunuz değil mi…" diye homurdandı.
Zemin, Aras'ın adımlarını hafızaya alıyordu.Hangi hızla kaçtığını, hangi açıyla savurduğunu, hangi durumda bocaladığını.
Zindan sadece öldürmüyor,öğreniyordu.
Sonunda, Aras'ı çevreleyen halka seyrelmeye başladı.Son kemirgen de gövdesini ikiye ayıran darbeden sonra, sessizce kül olup yere yayıldı.
Uzun bir sessizlik.
Aras, bıçağın ucunu külün içine saplayıp nefesini düzenledi.
Sistem, soğukkanlı bir şekilde özet geçti:
(MİNÖR UYUM SAĞLANDI.)
(Yaşam Gücü +1)
(Direnç +1)
(Kül'e Dayanıklılık +1)
Aras, göğsüne yayılan hafif bir ısınma hissetti.Bedeninin küçük bir kısmı bu havaya alışmıştı artık.
Ama zindan bitirmemişti.
Kül, ufukta yeniden kıpırdadı.
İKİNCİ DALGA — GELİŞMİŞ KÜÇÜKLER
Bu kez çıkanlar daha küçüktü.
İlk bakışta bu bir avantaj gibi görünüyordu.
Değildi.
Yeni yaratıklar — Kül Kemirgeni'nin ince ve daha sivri bir formuna benziyordu.Daha keskin pençeler,daha uzun kuyruklar,daha çevik bedenler.
Sistem:
(YENİ ALT TÜR OLUŞTURULDU.)(KÜL ÇİZGİLERİ / "ASH-SCREECHERS")(ÖNCEKİ VERİLERE GÖRE HIZ VE AÇI GÜNCELLENDİ)
Zindan, Aras'ın bir önceki dövüşünü analiz etmiş ve buna uygun bir ikinci dalga üretmişti.
Bu kez yaratıklar tek tek saldırmıyor,ikili üçlü kombinasyonlarla,çapraz açılarla hücum ediyordu.
Aras bir tanesinden kaçarken, diğerinin kuyruğu baldırını sıyırdı.Kesik derin değildi ama uyarıcıydı.
"Tamam…" diye içinden geçirdi."Buna da uyum sağlayacağım."
Clawblade'i bu kez daha kontrollü kullandı.Savrulmak yerine çizdi.Gelişi güzel sallamak yerine, darbe açısını seçti.
Küçük gri bedenler çığlık bile atamadan ikiye ayrılıyordu.Fakat her öldürdüğü yaratığın ardından bir başkası, yeni bir açıdan boşluğu dolduruyordu.
Savaş bir süre sonra sayılardan çıktı,ritim hâline geldi.
Adım — nefes — darbe.Geri çekil — dön — karşıla.
Zindan, Aras'ın bu ritme oturduğu anı yakaladı.
Sistem:
(KULLANICI SAVAŞ STİLİ: TEMEL RİTİM OLUŞTU.)(BU RİTME GÖRE BİR ÜST SINAV HAZIRLANIYOR.)
Aras, son Kül Çizgisi'nin kafasını tek, net bir vuruşla kopardığındakendisinin bile fark etmediği bir akıcılıkla hareket ettiğini anladı.
Bedeninde bu kez daha derin bir sıcaklık gezindi.
Sistem:
(MİNÖR STAT ARTIŞI)
(Algı Keskinleşti +1)
(Tepki Hızı Arttı +1)
Clawblade hafifçe titredi.Aras bileğinin içinden geçen o kısa titreşimi fark etti.
"Sen de mi tepki veriyorsun?" diye bıçağa mırıldandı.
Sistem, kısa bir satır gösterdi:
(SİLAH UYANIŞ YÜZDESİ: %40)(YENİ FORM HENÜZ ERİŞİLEMEZ)
Yani bıçak da hazır değildi.Ama bir şey yaklaşıyordu.
Zemin, bir kez daha titredi.
Bu kez dalga hâlinde değil,kalp atışı gibi.
KÜL PARÇALAYICI — BÜYÜK GÖVDE, DERİN SINAV
Zemin, Aras'ın önünde çatladı.
Kül, içten dışa doğru patladı.Çatlağın içinden ağır ağır bir gölge yükseldi.
Önce uzun, kemiksi parmaklar çıktı—toprağı kavradı.Ardından, geniş bir kafatası:alt çenesi, testere gibi sivri kemik dişlerle dolu.
Gövdesi, bir insanın kabuslarda çizdiği tarzda orantısızdı:Uzun kollar, dar göğüs, kalın bacaklar.
Küçük kemirgenlerin tüm açlığını ve şiddetini üzerine toplamış bir "büyük beden."
Sistem:
(BOSS TÜRÜ OLUŞTURULDU.)(KÜL PARÇALAYICI — GELİŞMİŞ KEMİRGEN FORMU)(TEHLİKE DÜZEYİ: ORTA–YÜKSEK)(AMAÇ: SINIR TESTİ)
Aras, bıçağı iki eliyle kavradı.
"Tamam," dedi."Gerçek sınava hoş geldik."
Kül Parçalayıcı aniden ileri atıldı.
Aras ilk darbeyi bıçakla karşıladı ama yaratığın kol gücü beklediğinden fazlaydı.Çarpışmanın şiddetiyle birkaç adım geri sürüklendi, topuğu külün altındaki sert zemine takılınca neredeyse düşüyordu.
Yaratık, ikinci hamle için çenesini açtı; içi karanlıktı, sanki o çenenin içinde de ayrı bir boşluk yaşıyordu.
Aras yana yuvarlandı.Çene, az önce durduğu yeri ısırdı; kül havaya savruldu.
Aras, yan taraftan bıçağı yaratığın dizine savurdu.Kemiği çizdi ama kıramadı.
"Kalınmış," diye söylendi.
Yaratık bu kez tek bir noktadan değil,küçük kemirgen sürüsünün agresifliğindeüst üste darbelerle yüklenmeye başladı.
Sağ kol.Sol kol.Tekme.Darbe.Çene.
Aras her seferinde ya bıçakla karşılıyor ya sıyrılıyordu, ama nefesi daralıyordu.Omuzları sızlamaya, parmakları uyuşmaya başladı.
Zindan onu izliyordu.Daha önceki iki dalgadaki ritmi, şimdi baskı altında nasıl bozulduğunu görüyordu.
Aras, bir anlık gecikmede yaratığın kolundan gelen darbenin kaburgalarına çarpmasına engel olamadı.Havası kesildi, yere dizlerinin üstüne düştü.
Kül boğazına doldu.
"Buraya kadar mı?" diye geçirdi içinden.
O anda, göğsünün içindeki gri halka titredi.
GRİ HALKADAN DOĞAN GÖLGE — KEDİ FORMU
Aras, tüm gücüyle ayakta durmaya çalışırken, göğsünün ortasındabir halka ışıldadı: renk değil, gölge ışığı.
Gri halka, tıpkı renge bürünmüş dış halkanın yaptığı gibi tatlı sert bir yanma hissiyle genişledi.
Sistem fısıldadı:
(GRİ HALKA — KORUYUCU MOD AKTİF)(İÇSEL YANSIMA HAZIRLANIYOR…)
Gölgesi, zemin üzerine normal bir ışık oyunundan farklı düştü.Aras'ın gölgesi, bir anlığına insani şeklini kaybetti ve bölünmeye başladı.
Küller havaya kalktı.Gölge, bedeninden ince bir dalga gibi ayrıldı.
Önce şekilsizdi.Sonra, karşısındaki yaratığa baktı sanki—Aras'ın içindeki güç, düşmanın yapısına göre uygun bir form seçiyordu.
Küçük, hızlı, ısıran, tırmalayan kemirgenlerden evrilmiş bu dünyaya karşı,en etkili ilk form:
Bir kedi.
Zihinsel olarak okunamayan,ruhsal olarak taranamayan,sadece hareketiyle varlığını belli edengri bir kedi silueti.
Ne gözleri vardı ne tüyleri.Ama gövde, kuyruk, kulaklar—hepsi anlık seçilmiş bir hat gibi belirginleşti.
Sistem:
(YENİ YETENEK AÇILDI)GRİ YANSIMA FORMU — KEDİ SİLÜETİ (SEVİYE 1)(DAVRANIŞ: HIZ, SIÇRAMA, ANLIK GERİ ÇEKİLME)(KAYNAK: GRİ HALKA)
Kedi, sessizce yere indi.
Kül Parçalayıcı, bu yeni varlığa sırt dönmenin hata olduğunu anlamadan öncekedi bir gölge oku gibi ileri fırlamıştı bile.
Aras, bu sırada dizleri üzerinde doğruldu.
"Sen… benden misin?" diye sordu fısıltıyla.
Gri kedi cevap vermedi.Ama birkaç adım etrafında turladıktan sonra, bıçağına paralel bir pozisyon aldı.
Aras anladı.
"Beraber," dedi."Bunu beraber yapacağız."
SON SAVAŞ — BİÇEN VE GÖLGE
Kül Parçalayıcı bir kez daha hücum etti.
Bu kez, Aras geri çekilmedi.Bir adım öne çıktı.
Yaratığın kolu, ağır bir kaya gibi üzerine inerkengri kedi yana sıçradı, gövdenin arkasına geçti.Tam darbe anında yaratığın bileğine atılıp,gölge dişleriyle orayı sarıp çekti.
Gölge gerçekliği parçalamıyordu, ama dengesini bozuyordu.
Aras, o açı bozulmasını kullanarak yukarıdan aşağıyaClawblade'i yaratığın dirseğinin hemen üstüne indirdi.
Bir kemik kırılma sesi yankılandı.Kol, anlamsız bir şekilde yana düştü.
Yaratık kükredi.Ayağını kaldırdı, Aras'ı ezmek için aşağı indirdi.
Kedi bu kez Aras'ın önüne atladı,bir an için Aras'ın gövdesiyle üst üste binmiş gibi oldu—sanki gri halka, onu korumak için göğunu bedenine giydirmişti.
Aras yana yuvarlandı, ayak, yarım kararla ezdiği yerde külü patlattı.
Aras ayağa kalktı, göğsü alev alev yanıyordu.Solukları kısa ama netti.
Gri kedi yeniden yaratığın arkasına geçti,bu kez boyun ekleminin orada gölge pençelerini gezdirdi—gerçek yaralar açmıyor ama sinir sistemine benzeyen kül akışını bozuyordu.
Yaratık bir an sendeledi.Başını çevirmeye çalıştı ama refleksi gecikmişti.
İşte o an Aras'ın beklediği andı.
Tüm gücüyle ileri sıçradı,bıçağı iki eliyle kavrayıpyaratığın göğsünden yukarı doğru çizdi.
Kemiğin içinden, sanki yalnızca kül değil,bu katın tüm öfkesi dışarı fırladı.
Kül Parçalayıcı bir an havada durdu,sonra içten içe çürüyen bir ağaç gibiyavaşça kendi ağırlığıyla çöktü.
Gövdesi, parça parça kül hâline geldi.Gri kedi, bu külün içinden basitçe yürüyerek geçtive Aras'ın yanına geldi.
Sonra, bıçağın gölgesine karışarakAras'ın elindeki Clawblade'in içine geri çekildi.
Sessizlik.
Sadece zindanın nefes alışı.
SİSTEM — SEVİYE ATLAMA VE YENİ GÜÇ
(BOSS YENİLDİ.)(İLK KAT SINAVI TAMAMLANDI.)
(ANA STAT GÜNCELLEMESİ UYGULANIYOR…)
STAT GÜNCELLEMESİ
• Yaşam Gücü: 12 → 15• Dayanıklılık: 15 → 17• Algılama: 14 → 16• Tepki: 11 → 11(değişmedi)• Kuvvet: 9 → 9(değişmedi)• Işık Kontrolü: 4 → 5• Kül Toleransı: 10 → 11• Işık Kapasitesi: 3 → 3(değişmedi)• Kül-Alev Tohumu Aktifliği: %3 → %7
Aras, bedeninin içindeki tüm ağırlığınbir anlığına hafiflediğini hissetti.
Sanki zindan tarafından tanınmış,bu katın dili tarafından kabul edilmişti.
Sistem devam etti:
(YETENEK GÜNCELLEMESİ)
Mevcut:
(GRİ PERDE — SEVİYE 1/9)Algını, varlığını, zihnini kime göstereceğini seçebilirsin.
(ASHBOUND WHISPER)100 metre içindeki Ashbound benzeri varlıkları basınç, iç tedirginlik ve hava ağırlığı üzerinden hissedersin.
(GRİ YANSIMA FORMU — KEDİ SİLÜETİ, SEVİYE 1)Gri halkan, düşmana uygun yansımayı seçer. Bu katta ilk form: hızlı, yırtıcı kedi.
Yeni:
(KÜL YARATIK ÇAĞIRMA — SEVİYE 0 / KİLİTLİ)Zindanın senden öğrendiği kül formülleri, ileride senin tarafından çağrılabilir.Şu anda yalnızca potansiyel olarak kayıtlı; çağrı, güç ve denge yükselmeden açılamaz.
Sistem son satırı ekledi:
(ZİNDAN SENİ ÖĞRENDİ.)(SEN DE ZİNDANI ÖĞRENMEYE BAŞLADIN.)(İKİNCİ KAT: HENÜZ AÇILMADI — KISA DİNLENME ÖNERİLİYOR.)
Aras, derin bir nefes aldı.Kül, göğsüne girmeyi bırakmadı ama artık boğmuyordu.En azından, eskisi kadar.
Clawblade'i elinde çevirdi.Bıçağın içinde hafif bir gölge kıpırtısı hissetti—gri kedi oradaydı.
"Birlikteyiz artık," dedi."Sen benim gri halkamın dış sesi…Ben de senin yürüyen kabuğunum."
Zindan, bu cümlenin ardından hafifçe titredi.Sanki bu ortaklığın kaydını kendi taş duvarlarına geçiriyor,hiç unutmayacağı bir söz olarak saklıyordu.
Külden oluşmuş zemin, önünde hafifçe yarıldı.İkinci kata inen merdivenler, basamak basamak karanlığa çekiliyordu.
Aras, son bir kez geriye baktı.Arkada ne Lira vardı,ne eski dünyası.
İlerde zindan,içinde gri halkası,elinde kül bıçağı,gölgesinde kedi silüeti.
Adımını attı.
Ve Kül Zindanı, ikinci nefesini onun için almaya başladı.
