WebNovels

Arcano do Vazio: Mor Ayın Çocuğu

Hüseyin_Ender
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
141
Views
Synopsis
Lucas Ferreira, Brezilya'nın küçük bir sahil kasabasında sıradan, tembel ve yetim bir lise son sınıf öğrencisiydi... ta ki gökyüzü mor bir ay ile yarılana dek. Bir köprünün üstünde yutuldu ve kendini elementlerin matematikle yönetildiği başka bir dünyada, "Vazio" (Boşluk) arkanosuna sahip tek öğrenci olarak buldu. Instituto Arcano de São Valerio'da ateşten zeki bir rakip, toprak dolu bir dost ve rüyalarında geçmişini gören gizemli bir kütüphaneci onu bekliyor. Lucas'ın sırrı belli olursa hem kendi hayatı, hem iki dünyanın dengesi yok olabilir.
Table of contents
VIEW MORE

Chapter 1 - ARCANO DO VAZIO

Florianópolis'in gece kokusu tuz ve kumun karışımıydı.

Lucas Ferreira deniz kenarındaki eski taş köprüye oturdu, ayakkabılarını sallayarak kırıntı halindeki spreyi hissetti.

Kulağında eski bir Walkman vardı; kaset, annesinin 90'lardan kalma Portekizce rock şarkısını uğultuyla çalıyordu.

Anne ve babası iki yıl önce bir trafik kazasında ölmüştü; geriye bu kaset, sahil evinin küçük odası ve "tembel ama zeki" lakabı kalmıştı.

Lise son sınıf sınavlarına üç gün kalmıştı; Lucas ise elinde kupür kalem, kâğıda hiçbir şey yazmamıştı.

"Çalışırsam herkes yüksek beklentiye girer, sonra yine kaybederim," diye mırıldandı içinden.

O sırada gökyüzü titredi.

Tam karşısında, denizin üstünde, mor bir ay belirdi.

Yıldızlar titrek bir hâl aldı; sokak lambaları bir kez söndü, bir kez yandı.

Kaset çaların manyetiği uğuldadı; şarkı tersine döndü.

Lucas aya kalktı, dizleri titredi.

"Göz yanılgısı," dedi yüksek sesle; ama nefesi buğulu olmuştu.

Köprünün ortasındaki taşlar arasından beyaz ışık sızdı.

Işık bir rune şekli aldı: daire, içinde üç nokta, çift kavis

Rune büyüdü, Lucas'ın ayak bileklerine değdi.

Soğuk bir titreşim bacaklarını yukarı çıkarken, arkasından bir el omzunu kavradı.

Kara ceketli bir adamın yüzünü göremedi; gözleri yoktu, sadece mor boşluk vardı.

Adamın dudakları kımıldadı:

"Kapı aralandı, Vazio."

Sonra ışık patladı.

Lucas denizin kokusunu, kasetin uğultusunu, hatta kendi kalp atışlarını birden kaybetti.

İLK GÖRÜNTÜ

Gözlerini açtığında gökyüzü indigoydu; iki ay parlıyordu.

Biri soluk mor, diğeri kan kırmızısı.

Burnunda eski kâğıt ve tütsü kokusu vardı.

Yanında sentetik sırt çantası duruyordu; üstünde flama:

INSTITUTO ARCANO DE SÃO VALERIO

Taş duvarlar, kemerli pencereler, havada uçan mürekkep lekeleri…

Levhalar Portekizce yazılmıştı ama Lucas anlamadan okuyabiliyordu.

Kendi sesi titredi:

"Rüya… derin bir rüya."

Ayağa kalktı; ayakları mosaic mozaik taşlara değdi.

Önünde uzun bir sıra: gençler, üniforma, renkli rozetler.

Kırmızı – ateş, mavi – su, sarı – hava, yeşil – toprak.

Lucas'ın göğsünde gri rozet vardı; üstünde tek harf:V

KAYIT MASASI

Büyükçe bir kristal küre, içi dumanlı.

Görevli kadın elini kristale koyduğunda duman rengini değiştiriyordu.

Sıra Lucas'a geldi.

"Ad?"

"Lucas Ferreira."

Kristale dokundu.

Duman beyazlaştı, sonra siyahlaştı, sonra hiçbir şey kalmadı.

Küre boşaldı.

Görevli kadının dudakları titredi:

"…Vazio."

Sıradakiler geri çekildi.

Bir öğrenci fısıldadı:

"Element yok eden!"

Lucas omzunu kaldırdı:

"Sanırım cihaz bozuk."

Ama içinden başka bir ses:

"İşte bu, benim lanetim."

ORİENTASYON DERSİ

Sınıf 3-C dev salondaydı; tavan yıldız haritası ile işlenmişti.

Tahtaya runik semboller yansıyordu.

Profesör Fernandes kolunu sallayarak girdi.

"Bugünkü denklem: Ateş + Hava = Işık Kıvılcımı."

Tahtaya kocaman π (pi) sembolü çizdi.

"30 saniye, başla!"

Lucas kalemi kaldırdı; ucu beyaz parıldıyordu.

Kâğıda nokta koydu.

Nokta büyüdü, kara delik gibi çevresini emdi.

Çizilen tüm runeler, renkli kıvılcımlar beyaz delikten içeri çekildi.

Kâğıt simsiyahtan transparan oldu, sonra yok oldu.

Sınıfta sessizlik.

Fernandes'in sesi kısık:

"Bu… Vazio emilimi."

Lucas geri adım attı:

"Pekâlâ, temizlik görevi benim mi?"

MÜDÜRÜN OFİSİ

Akşam.

Kule odası, duvarlar kitap, tavan kristal küre lambaları.

Müdür Henrique arkası dönük pencereye bakıyordu; dışında iki ay parlıyordu.

"Otur, Lucas."

Masaya bir parşömen koydu.

Üstünde aynı nokta, altında el yazısı:

"Mor Ay geldiğinde Kapı aralanır. Vazio olmadan kapanmaz."

İmza: L. Ferreira – 3 Eylül 1725

Lucas'ın boğazı kurudu.

"Aynı soyad… tesadüf olmalı."

Henrique başını salladı.

"Tesadüfler bu okulda kaderdir."

Pencereyi açtı; soğuk hava içeri doldu.

"Kimseye söylemeyeceksin. Çünkü senin kanın, iki dünya arasındaki kilidi açıyor… ve kapatıyor."

Lucas pencereye baktı; yıldızlar mora boyanmıştı.

İçinden tek düşünce:

"Artık sınavdan kaçmak yok. Çünkü sınav benim."

BÖLÜM-1

SON