WebNovels

Chapter 9 - İÇTEKİLERİN ÇARPIŞMASI

17. Gün – Sessiz Başlayan, Gürültülü Bitiren Gün

Dışarıdan bakıldığında gün sıradan başlar.

Ev sakin, hava gri, saat sabah 10.

Ama içeride durum bambaşkadır.

Ana Kişilik

Uyanır uyanmaz göğsünde sıkışma hisseder.

Bugün kimin öne çıkacağını bilmiyordur.

Kontrolünü kaybetmekten korkar ama savaşacak gücü de yoktur.

İçinden geçer:

"Bugün lütfen biri çok fazla konuşmasın… yorgunum."

YAREN – KIRILGAN SÖZ ALIYOR

Yaren ilk konuşan olur.

Sesi ince, titrek, neredeyse fısıltı.

"Benim canım yanıyor. Bu ev çok sessiz ama içim çok gürültülü.

Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Çay bile koyamıyorum."

Yaren konuşurken yüz kasları gevşer, beden yavaşlar.

Depresyonun ağırlığı tamamen hissedilir.

AHMET – KIZGIN TEPKİ

Bu yumuşaklık Ahmet'i rahatsız eder.

Aniden, sert bir sesle ortaya çıkar:

"Yaren yine ağlıyor! Bundan yoruldum.

Bu kadar zayıf olmayın. Kimseye acı göstermeyin.

Bu dünya acıyanı ezer."

Yaren geri çekilir.

Ana kişilik nefesi kesilir.

Ahmet'in varlığı karanlık bir gölge gibidir;

ses tonu bile damarları gerer.

MELEK – KORUYUCU MÜDAHALE

Melek dayanamaz, araya girer.

Sesi yumuşak ama kararlıdır.

"Ahmet, yeter. Yaren zaten korkuyor.

Sen onu korumaya çalışırken daha çok yaralıyorsun."

Ahmet öfkelenir:

"Kimse anlamıyor! Güçlü olmazsak kimse bize iyi davranmayacak!"

Melek:

"Güçlü olmak saldırmak değildir."

İçerideki tartışma bedensel olarak da hissedilir;

kalp ritmi hızlanır, eller titrer, nefes kesilir.

EMRE – KRİZ YÖNETİMİ

Emre devreye girmek zorunda kalır.

Tonlama daha net, daha kontrollüdür.

"Durun. Şu an hepiniz birbirinizi yıpratıyorsunuz.

Bir plan yapmamız lazım.

Bugün markete gidilecek, yemek hazırlanacak, duş alınacak.

Bunları ben halledeyim."

Ahmet hırlayarak cevap verir:

"Sen plan yaparsın da uygulayamazsın."

Emre karşılık verir:

"Çünkü sen her seferinde kontrolü alıp her şeyi dağıtıyorsun."

Ortam yeniden gerilir.

İSİMSİZ – GÖLGE ARAYA GİRİYOR

Tam o sırada, herkes susar.

Soğuk bir sessizlik yayılır.

İsimsiz ortaya çıkar.

Sesinde duygu yoktur, sadece boşluk.

"Kimse bu bedende kalmak istemiyor.

Her biriniz yoruldunuz.

Burası artık dar geliyor."

Bu söz, içerdeki herkesin nefesini keser.

Yaren ağlamaya başlar,

Melek derin bir acı hisseder,

Ahmet bile bir an duraksar.

Ana kişilik içinden fısıldar:

"Ne demek istiyorsun?"

İsimsiz cevap vermez.

Geri çekilir.

18. Gün – TERAPİ OTURUMU

Bugün psikologla randevu vardır.

Bu randevu, sistemdeki herkes için zordur;

çünkü kimin konuşacağı hiçbir zaman belli değildir.

Terapi Odasında

Psikolog sakin bir sesle sorar:

"Bugün kim burada benimle konuşmak istiyor?"

Bir an sessizlik.

Sonra Yaren ortaya çıkar:

"Ben… korkuyorum."

Psikolog: "Neden korkuyorsun?"

Yaren'in gözlerinden yaşlar süzülür.

"İçim kalabalık. Herkes çok konuşuyor.

Ben kayboluyorum."

Bu cümle Ahmet'i tetikler.

Aniden kontrolü almak ister.

Sesi sertleşir:

"Zayıf olma! Ağlayarak hiçbir şeyi çözemezsin!"

Psikolog sakinlikle:

"Ahmet sen misin konuşan?"

Ahmet:

"Evet. Bunu böyle yaşamak istemiyorum.

Kimse güvenilir değil."

Psikolog:

"Sen onu korumaya çalışıyorsun, değil mi?"

Ahmet birkaç saniye sessiz kalır.

Bu, onun için bir kabul anıdır.

Sonra fısıldar:

"Evet… kimseye güvenmiyorum."

Ardından Melek yavaşça gelir:

"Yaren'i üzme. O zaten kırılgan."

Seansın ortasında Emre devreye girer:

"Bu konuşmaların hepsi doğru ama bir düzen yok.

Biz böyle devam edemeyiz."

Psikolog not alır.

Derin bir tonda söyler:

"Burada herkesin sesi önemli.

Ama önce ana kişiliği duymamız gerekiyor."

Ana kişilik sonunda söz alır:

"Ben yoruldum…

Bazen bu beden benim değilmiş gibi geliyor.

Bazen hiç kimse ben değilim."

Odada sessizlik olur.

Psikolog göz teması kurar:

"Buradayız. Devam edeceğiz."

19. Gün – GECE ÇÖKMESİ

Evde sessizlik.

Dışarıda rüzgar.

İçerde ise yine hareketlilik.

Yaren ağlamaklı.

Ahmet tetikte.

Emre plan yapıyor.

Melek sakinleştirmeye çalışıyor.

İsimsiz yine gölgede dolaşıyor.

Ana kişilik yatağa uzandığında sadece şunu hisseder:

"Ben bugün kaç farklı insan oldum?"

Bu düşünce içinde yankılanır.

Gece uykuya dalarken içerden Melek'in sesi gelir:

"Merak etme. Birlikte toparlarız."

Ama hemen arkasından İsimsiz'in sesi:

"Toparlanmak değil… çözülmek yakın."

Ana kişilik derin bir nefes alır.

"Yarın… belki daha sakin olur."

More Chapters