WebNovels

Sea Of Blood

Sunless_İlbey
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
74
Views
Table of contents
VIEW MORE

Chapter 1 - 1.Bölüm:Ölümün Kıyısı

...Dikkat edin yakınlarda bir grup ork var. Tamamdır Alice kalanını bize bırakabilirsin. Güneş yavaşça batarken gökyüzü kırmızımsı bir renge büründü. Bu saatlerde canavar sürüleri mağaralarından çıkar ve etrafta dolaşmaya başlarlar. Her halükarda an itibariyle tehlike altındayız. İlerlemekten başka çaremiz yok.

Ne oldu neden durdun Earl? Hemen önümüzdeler Arthur. Bu grup ile aramızda zorlu bir savaş olacak gibi görünüyor. Evet, liderleri bir üstün ork, oldukça güçlü bir canavar. Neyse hazırmısınız millet 27 ork ve 1 üstün orkun olduğu bir gruba saldırmak üzereyiz. Saçmalama Earl, sadece 7 kişiyiz, üstelik birimiz kahin yani savaşamaz. (Earl ve Cassie savaşçı, Alice kahin, Arthur ve Lylia büyücü, Rinia ve Angela nişancı ) Sorun değil sadece bana inanın Alice, Rinia ile sağa git, Angela biraz sola geç, Arthur ve Lylia ileri gidin ama fazla gitmeyin. Ben ve ablam ise dikkatleri üzerimize çekip en ön safta savaşacağız. Hesaplamalarım yanlış değilse kazanacağız. Hadi herkes yerlerine.. Ahh Tanrım... Ay yükselirken Earl'ın liderliğinde büyük bir canavar sürüsüne karşı savaşacağımız kimin aklına gelirdi ki? Bu kadar yeter abla hadi gidelim! Savaş kaçınılmazdı, herkes hayatta kalmak istiyordu bu sebepten ötürü Earl'a inanmak zorundaydılar.

Çünkü daha iyi bir seçenekleri yoktu. Kimsenin hiçbir fikri, planı yoktu. Kılıçlar çekildi, asalara mana aktarıldı ve yaylar hazırlandı şimdi günü heyecanlı kılacak olan o ölümcül savaş başlamıştı. Alice yapabileceği birşey olmadığı için sinirliydi. Bizler ise zor bela orklara karşı ayakta duruyorduk. Özellikle ben, gün içinde diğerlerine kıyasla pek çok goblin ve ork ile savaştım ve bu savaşlar beni ciddi anlamda yordu. Öyle ki beni diğer insanlardan ayıran gücüm tamamen tükendi. Geç de olsa Alice fark etti ki bu orklar diğerlerinden farklıydı. Bunlar üstün zeka adı verilen oldukça nadir bir özelliğe sahipti. Bir ses geldi arkamızdan geri çıkın hemen! Bunlar normal canavarlar değiller, kazanma ihtimalimiz çok düşük! Arthur ve Lylia bu sözlerin ardından geri çekildiler ancak Cassie ve Earl, Alice'i duymamışlardı. Hala daha savaşmaya devam ediyorlardı. Arthur onları burada bırakamayız dıyerek ileri doğru birkaç adım attı. Sonrasında bir ok göğsünü delip geçti. Orkların iğrenç çığlıkları acı dolu bir bağırış tarafından kesildi. Hiç kimse neler olup bittiğine anlam veremiyordu. Geri çekilme vakti kardeşim bunlar normal canavarlar değiller. Tamam sen geri çık ben hemen arkandan geleceğim. Anlaşıldı, acele et. Arthur vuruldu onu hemen hastaneye yetiştirmeliyiz. Ne nasıl yani hiç nişancı ya da büyücü ork yok, bu nasıl mümkün olabilir. Muhtemelen biri gizlenmiştir, boşversene... Tam bu sırada bir çığlık daha yükseldi. Bu ses Angela'ya aitti. Olamaz neler oluyor. Cassie hızlıca Arthur'a doğru koştu. Onu alıp diğer ekip arkadaşlarına doğru ilerledi. Etraflarında etherden bir bariyer oluşturdu. Çok geçmeden kılıçların çarpışma sesi normalden çok daha yüksek bir sesle duyuldu.

Hey Earl orada neler oluyor?! Ancak hiçbir cevap alamadı. İyice tedirgin olan Cassie arkadaşlarına dönüp umarım bizi duymadığı için soruma cevap vermemiştir. Umarım iyidir.. Arthur birkaç kez öksürdü ve sonra konuşmaya başladı. Tüm sesler kesildi, kapalı kısıldık acilen gitmemiz lazım. Peki ya kardeşim? Ona ne olacak? Eğer ki hala yaşıyor olsaydı bu kadar derin bir sessizlik olmazdı Cass dedi Rinia. Bana onun öldüğünü mü söylüyorsun Rin... Saatlerdir savaşıyoruz, hava tamamen karardı üstelik o bütün gün boyunca hepimize kıyasla daha çok savaştı. Tek başına bir wyvreni alt etti. Sadece bu bile onu çok yormuştur... Yorgunluğunun sonucunda bıraktığı bir açıklık sonucu ölmüştür. Hadi canavarlar bizi bulmadan gidelim. Saçmalamayı kesin. Earl'ı almadan hiçbir yere gitmeyeceğiz. Bu sözlerin ardından Alice, Cassie'nin karşısına çıkıp şu sözleri söyledi. Kardeşinin yaşam gücünü hissedemiyorum Cass. Herkes donakaldı çünkü Alice nihai düzeyde bir kahindi. (Temel, başlangıç, orta, gelişmiş, üstün, epik ve nihai) Yani söylediklerinin yanlış olma ihtimali Earl'ın 5 yaşındayken bir tanrıyı öldürmesi kadar düşük bir olasılıktı. Cassie o sözlerin ardından sessizce geri döndü ve şehre doğru yol aldı geri kalanlar da onu takip etti. Ancak Earl ölmemişti. Ay Tanrıçası Aelaria, bilinci kapanmış olan Earl'ı canavarların arasından alıp gökyüzüne çıkardı.

Bedenini ether ile yeniledi. Earl'ın sağ elinin arka tarafında bir arma oluşmuştu uzun düz bir kılıç üstünde de bir taç.. Armanın oluşumu tamamlandığında yer ve gök büyük bir sarsıntıyla savruldu. Nihayet nefes alışverişi düzeldi ve gözlerini açtı. Karşısında kar beyazı saçları ve gümüş gözleri olan bir kadın görünce şaşkınlıkla "Neredeyim ben? Sen kimsin?" gibisinden sorular sordu.

Ben Ay Tanrıçası Aelaria, şu anda benim gökyüzünde benim sarayımdasın. Ne bir tanrıça ile karşı karşıyamıyım? İyi de neden? Neden buradayım... Basit değil mi seni gözüme kestirdim çünkü diğerlerinden farklısın. Ne demek istiyorsun? Sen insan değilsin, sen bir Pantheon Asura'sısın. Bir yarı tanrısın. Gücü açığa çıkmamış bir yarı tanrı. Bundan sonra benim himayem altında olacaksın. Ancak endişelenme özgürlüğünü almayacağım, ne de olsa her şeyden çok özgürlüğü arzuladığını biliyorum.

Pekala güçlü olduğumu kabul ediyorum ancak bir tanrıçaya karşı çıkacak kadar değil... Peki himayen altında neler yapacağım, beni neden kendi himayene alıyorsun? Onu zamanla öğreneceksin şimdi iyi geceler, bugün çok yoruldun.