shinka lisesinde her zamanki gibi normal bir sabahtı ta ki rikuya shigane, sınıfta terör estirmeye başlayana kadar.
tanıtayım: rikuya shigane, nocturn grubunun bir parçası, rikuya genelde zincir olarak tanınır ve aynı zamanda hikayemizin ana karakteridir
nocturn grubunda üç üyesi var rikuya, reiji arata ve hakuri sora
hakuri sora- grubun neşesi, ve kurt olarak tanınır, eğlencelidir.
reiji arata grubun en zekisi, piano olarak anılır. aynı zamanda grubunda beynidir.(ama bazen beyni hiç çalışmıyor)
günler 2 Mayıs'ı gösteriyor ve okulun bahçesi,
(rikuya):dostum, sökül paraları.
(öğrenci):hayır lütfen paramı almayın bu benim bu çalışarak kazandığım para
(hakuri):sana nerden kazan…
(?):ne yapıyorsunuz burda??
(rikuya):ne, sende kimsin?
(reiji):rikuya, bunları tanıyorum bunlar öğrenci konsey üyeleri reika, misaki ve hozomi
reika-anahtar-
hozomi-hilal-
misaki-keman-
okulda tüm düzeni sağlayan ama sadece nocturn grubunu düzene sokamayan bir öğrenci konseyi mi? çok saçma siz nası öğrenci konseyi oldunuz?
rikuya öğrenci konseyine biraz bakar ve sonra yavaşça uzaklaşır
(reika):ne oldu rikuya.. korktun mu!?
(rikuya):kes sesini sevimsiz…
(reika):sen kim ya, bana sevimsiz diyorsun!!
tartışma büyümeden bitti.
noctrun çetesi yine bir ara sokakta otururken,
hakuri her zamanki gibi neşeli ve rikuya ile sohbet ediyor reiji ise boş boş yere bakıyordu
(hakuri): rikuyaaa çoookk!! açıımmm!
(rikuya):hakuri daha az önce iki tane ramen yedin nasıl doymadın yaa!!
(reiji): hey, rikuya sesi duyuyor musun?
(rikuya): neyy!!
(reiji): diyom ki!! sesi duyuyon muu!!
(rikuya):YOK (yankılı)
şaka lan duyuyom da bizi ilgilendirmez.
(reiji):tabi ki de ama sesler tanıdık geliyor.
(rikuya):reiji senin ne zamandan beri kız tanıdığın var?
(reiji):tanıdık değil de…
hakuri reiji'nin sözünü keserek..
(hakuri):Aaa bunlar öğrenci konseyin üyeleri değil mi??
(reiji): ne yapıyorlar orada ya?
(rikuya): bu çocukları hatırlıyorum bunlar karşı okuludan küçük bir grup.
(reiji):hemen yardım etmeliyiz!
rikuya ters yöne giderek…
(rikuya):olmaz o sevimsizlere niye yardım edeyim neyim ben iyilik perisi falan mı?
(reiji):rikuya bence bunun iyilik perisi olmak ile alakası yok
(rikuya):olmaz dediysem olmaz
(hakuri): bence onlara yardım etmeliyiz yaa… gerçekten kötü bir durumdalarsa?
(rikuya): hadi ama sende mi?
birkaç dakika bekledi kimse kıpırdamayınca
(rikuya):off iyi bee!! hadi kalkın gidiyoruz!
reiji ve hakuri gülümser ve kalkıp yürümeye başlarlar.
her adımda biraz daha sinirlenen rikuya
sonunda adamların arkasında belirir elleriyle sağ ve solda ki adamların kafasını tutar ve ortadaki adama çarptırır.
üç adamda yerde kıvranıyor, bağrıyordu.
reika şaşkın bir şekilde
(reika): saol bizi kurtardın.. ama sence bu kadar sert olmasına gerek varmıydı?!??!!
(rikuya): sen sus, istediğim için yapmıyorum
der ve gitmek için yönelir
reiji ve hakuri aynı anda rikuya, üç kızı akşam saatlerinde burda bırakmamalıyız.
(rikuya):yete…
(reika): siz kimsiniz be, kimse siz tarafından korunmak istemez.
(misaki):reika, bence bu kadar abartmamalısın nede olsa bize yardım etti.
(hozomi):reika, misaki haklı bence yardımını kabul etmeliyiz.
(rikuya):kim bu "koruma"işini kabul ettiğimi söyledi?!
(hakuri): yani yapmayacak mısın?
(rikuya): bemim çıkarım ne?
(hakuri): bir daha sana kötü espiri…
(rikuya): tamam!
(reika): çok hızlı oldu!!
(reika):neyse madem bizimle geleceksiniz bize yakın durmayın.
rikuya yürümeye başladıktan biraz sonra biraz düşünür, biz neden bu kızlara yardım ediyoruz, reiji ve hakuri neden bu kadar istekli?
bunları düşünürken bir ramencinin önünde dururlar başkan yardımcısı hozomi kısık bir sesle..
(hozomi): şeyy.. isterseniz babamın ramen dükkanında size ramen ısmarlayabilirim..
(hakuri):rikuya bence bu çok harika bir tektif!!
(rikuya):bedava ise kesinlikle.
hepsi beraber içeri girerler ama bir farklılık vardı rikuya burada hiç rahat hissetmiyordur
rikuya ramenini bitirip hakuriyi dışarı çağırdı.
(rikuya):sencede burası biraz garip hissettirmiyormu??
(hakuri):bence çok bir farklılık yok.
(rikuya): yabi bir tek ben mi rahatsız oluyorum?
reiji içerden hakuri ye seslenir ve hakuri rikuya'ya burada beklemesini söyler
bayağı bir bekler ama kimse gelmez
rikuya sinirli bir şekilde içeri girecekken
tam içeri girecekken reika hızlı birşekilde dışarı atlar rikuya'ya çarpar ve düşer
rikuya elini uzatırken körmüsün?
(reika): asıl sensin kör önüne baksaydın bana çarpmazdın.
(rikuya): ben değil sen çarptın bana!!
der ve arkasını dönüp eve gider.
günler 3 Mayısı gösteriyor, sabah saatleri
-mesajlar-
rikuya, hakuri, reiji grubu
rikuya-size çok iyi bir haberim var!! üçümüzünde gidebileceği bir iş buldum.
hakuri-bu çok iyi bir haber, sonunda artık akşamları beraber yemek yiyebileceğiz!!
reiji-hakuri paranı düzgün kullanmalısın…
hakuri-neyse nerde ve nasıl bir iş?
rikuya- birimiz kasaya bakarken diğerleri garaon olarak çalışacak
reiji- en azından artık bir işimiz olacak.
rikuya-o zaman okuldan sonra ordayız.
saatler geçti ve okul bitti tüm grup toplandı ve çalışacakları yere gitmeye yöneldiler, kafe biraz uzak bir yerdeydi giderken işin saatlerini neler yapılması gerektiğini anlattı rikuya, ve sonunda geldiler patron aceleyle..
(patron): hemen üstünüzü giyin çok fazla yoğunluk var!!
hemen üstlerini giydiler ve işe başladılar.
reiji kasada ödemeleri alıyor
hakuri ile rikuya ise garson olarak çalışıyordu.
bu yoğunluk gün boyu devam etti. günün sonunda üçüde yordun birşekilde eve doğru yürüyorlardı, akşam 10 civarı olduğu için sokakta çok kişi yoktu, eve hızlı varabilmek için ara sokaklardan birisini kullanmaya karar verdiler.
ara sokakların birinde
onlarla aynı okulda olan venin grubuna denk geldiler rikuya yorgun olduğu için onlara bulaşmak istemedi ve devam etti ama arkadan tanıdık bir ses geldi
(grup lideri): hey rikuya görüşmeyeli baya olmuş.
(rikuya): keşke görüşmemeye devam etseydik.
(grup lideri): böyle söyleme, ben seni görmeyi çok istiyordum.
derken bir yumruk sallar rikuya yorgun olduğu için erken tepki veremez ve yumruğu gözünün üst kısmına yer
venin grubuyla kavga etmeye başlarlar venin grubu sayıları çok olsa bile, yorgun olan noctrun grubundan çok büyük bir dayak yediler
rikuya kaşı kanlı bir şekilde eve gider evde kimsenin olmadığını görünce hemen abisini arar
-rikuya eve yenimi geldin cidden? neyse ben iş için şehir dışına çıkıyorum 1 ay kadar evde olmayacağım, rikuya.. yakında evleneceğim biliyorsun değil mi, evlendikten sonra gözüm arkada kalsın istemiyorum bu yüzden ben gelene kadar bari bir tane kız arkadaşın olsun tamam mı?
(rikuya): bi dakika ne!! sen neden kızlarla yakın olmamı bu kadar çok taktın her fırsatta bunu söylüyorsun! neden?
-eve gelince söyleyeceğim ama o zamana kadar dediğimi yap
telefonu kapatır
rikuya kaşını pansuman etmeye çalışırken bayağı bir düşünür ama abisinin neden bu kadar takıntılı olduğunu anlamaya çalışır bunları düşünürken pansumanı bitirip yatar
her zamanki gibi erkenden okula gitti dersleri kaynatıyordu bunları yaparken abisinin dediği gibi kızlara yakınlaşmaya çalıştı ama tüm kızlar ondan korktuğu için kimse ile konuşamadı olanları düşünürken okul bitti zil çaldığında dışarıda çok şiddetli bir yağmur yağmaya başladı ve herkes koşarak eve gittiler hakuri ve reiji öncen iş yerine gideceklerini söylediler ve koşmaya başladılar
rikuya söylene söylene kapıdan çıkarken kapının köşesinde saçları ıslak birisini görür biraz daha dikkatli bakınca onun reika olduğunu anlar
biraz düşünür ona seslenirse yine ona bağırarak tersleyeceğini düşünür ama aklına abisi gelir ve yanına gitmeye karar verir
ona şemsiyesini uzatırken, şemsiyen yok değil mi?
(reika): şemsiyemi sadece bugün almamıştım yağmur da tam bugüne denk geldi.
(rikuya): neyse boş konuşmayı bırakıp
gelicekmissin artık?
(reika): bi dakika neden seninle geliyorum!!
(rikuya): sence başka bir seçeneğin var mı?
(reika): benim evimi öğrenmeye çalışıyorsun değil mi? sapık!
(rikuya): madem benim hakkımda böyle düşünüyorsun bay bay reika.
rikuya giderken reika arkasından koşarak sırtını tuttu rikuya tam arkasını dönecekken
(reika): eğer arkana dönersen seni öldürürüm
(rikuya):tamam tamam sakin ol
bayağı bir zaman yürüdüler ama reika, evime geldik demedi. rikuya`nın çalıştığı yere kadar geldiler ama hala reika`nın evine gelmemişti
(rikuya): evin burdan daha mı uzak?
(reika): e-evet, şemsiye sende kalsın ben koşabilirim!
(rikuya): olmaz bu benim adamlığıma
yakışmaz (yalan sadece abim istedi diye yapıyom)
(reika): cidden hiç gerek yok
reika daha sözünü bitiremeden rikuya şemsiyeyi eline tutuşturmuş ve koşmaya başlamıştı
reika teşekkür edemeden kaçtı
reika arkasından bağırsada çoktan gitmişti
rikuya şuana kadar çalışmadığı kadar çalıştı ve sonunda işleri bitirip soyunma odasına gittiler
rikuya üstünü değiştirirken hakuri`ye baktı yüzü asıktı aynı şekilde reiji`de ne olduğunu anlayamadı ama sormaktanda çekindi bir süre sonra dağıldılar
rikuya eve geldiği gibi telefonuna mesajlar geldi ve mesajlara baktı
-mesajlar-
hakuri- rikuya.. yarın boşsan bir şeyler içmeye gidelim mi?
reiji- sana söylememiz gereken şeyler var.
rikuya- tabi.. gidelim ama söyleyeceğiniz şeyde ne
hakuri- yarın her şeyi öğreneceksin.
rikuya akşam neredeyse hiç uyuyamadı hep aklında hakuri ve reiji`nin ne diyeceğini düşündü
sabah kara kara düşünürken kapı çaldı gelen hakuri ve reiji`di hiç bir şey söylemeden yürümeye başladılar yakınlardaki bir kafede en kenara oturup içecek bir şeyler söylediler
(rikuya): Eee.. söyleyin bakalım niye toplandık buraya
(hakuri): söyleyeceğiz ama sakin ol
(rikuya): ben ne zaman size kızdım yaa...
(reiji): o zaman söylüyoruz
(rikuya):dinliyorum..
(hakuri):hozomi`den
—HOŞLANIYORUM—
(reiji):misaki`den
NEYYY…!!!!