WebNovels

Unutulmuş kaderler

YORUMCU_KODU
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
155
Views
Synopsis
Unutulmuş Kaderler “Her ölüm, başka bir hayat... Her hayat, kayıp bir hafıza...” Gözlerini bilinmeyen bir köyde açtı. Ne kim olduğunu hatırlıyordu, ne neden orada olduğunu. Her şey sakin, huzurlu ve garip derecede tanıdıktı. Ama sonra... öldü. Ve bir başkası onun yerini aldı. Her yeniden doğuş, aynı döngüyü başlatıyor. Farklı bedenler, farklı ruhlar, aynı lanetli kasaba... Ve her seferinde biraz daha ortaya çıkan korkunç bir gerçek: Bu köy bir illüzyon. Ve içindeki herkes birer canavar olabilir.
Table of contents
VIEW MORE

Chapter 1 - Yabancı

 "Uyanış, bazen geçmişin değil, kaderin başlangıcıdır."

Gökyüzü...

Mavinin en yumuşak ortamında dans ediyordu. Hafif bir serinlik gözleri okşarken, kulaklarına kuş cıvıltıları, yaprak hışırtıları ve uzaktan gelen bir derenin şırıltısı doluyordu.

Adem gözünü açtığında, ağaçların arasında bir çimenliğe uzanmış olduğu fark etti.

Nefes aldı.

Bir... iki... üç...

Ama içinde bir örgüt vardı.

Ne adını biliyordum.

Ne neredeydi...

Ne de neden buradaydı.

Yavaşça doğruldu. Başını tuttu. Bir yorgunluk yoktu ama düşünceler sanki parçalanmış bir aynadan yansıyan görüntüler görülüyor. Kırık, bilişim, tanıtıcı ama yabancı.

Daha sonra küçük bir patika biraz vardı. Ayağa kalktı. Ayakkabıları tozluydu, elbiseleri sade ve eski tarzlıydı. Sanki bir köylü gibi.

Derken arkasından bir ses geldi:

"Lin Feng!"

Bir kadın sesi.

Adam istemsizce başını çevirdi.

Simsiyah uzun saçlarını arkasından iki örgüyle sarkıtmış bir kadın, elinde ot dolu bir sepetle ona çoğunluğudu. Yüzünde nazik bir gülümseme vardı. Ama o gülümseme... sanki biraz fazla kusursuzdu.

"Muhtar seni bekliyor" dedi. "Haydi, seni daha fazla bekletmeyelim."

Adem bir an duraksadı.

"Lin Feng" adını taşıyor mu?

Ama hayır diyemedi. Belki de öyleydi.

Sessizce kadını takip etmeye başladı.

Yol boyunca küçük evler gördü. Taşla örülmüş duvarlar, saman çatılar, çiçeklerle dolu pencere önleri...

Bir teyze, kapısının önünde oturuyordu. Yüzü buruş buruştu, elinde bir yapma işi vardı.

Kadın, Lin Feng'i başını kaldırdı.

"Selam olsun, Lin Feng" dedi. "Bugün erken kalkmışsın."

Lin Feng bir an duraksadı, sonra başıyla selam verdi. "Günaydın…"

İçinde bir şeyler kıpırdamıyordu.

Tanımadığı birine karşı neden bu kadar doğal şeylerdu?

Gün geçtikçe Lin Feng'e basit işlemler verildi.

Tarladan ot topladı.

Derenin yanındaki çamaşırhanede yaşlılara yardım etti.

Bahçede süpürgeyle toplananlar.

Çocuklar ona yaklaştı, biriyle konuşmak istedi ama sadece gülümsedi. Yorgundu, ama huzurluydu.

Akşam olduğunda muhtarın evi çağrıldı.

Muhtar yaşlı bir adamdı. Uzun sakallı, ağır yürüyüş ve bastonuna saklanan saklamayla geleneksel bir lider gibi gösterildi.

"Lin Feng," dedi. "Senin gibi oyuncuların, vücutlarını sağlam tutmalı. Vücut geliştirme dönemlerinde başlangıçta egzersiz yapmalarını önerdi."

Lin Feng başını salladı.

Muhtar bir rulo açtı.

Orada bazı teknikler vardı:

"Kemik Güçlendirme Duruşu"

"Kas Uyandırma Nefesi"

"Temel Enerji Devinimi"

"Her gece sadece yarım saat. Zamanın daha fazlasını yapabilirsin. Burada Xunshan. Herkes kendi yolunda güçlenir."

Gece olduğunda, o huzurlu köy artık sessizliğe gömülmüştü.

Ağaçların hışırtısı durmuştu.

Kuşlar susmuştu.

Bir şey doğru değildi.

Evine dönerken, bir ara fark etti…

Geldiği her yol aynı yola çıkıyor.

Evinin görünümünde, dışarısı aynıydı.

Her şey tekrarlanıyordu.

Bir fisıltı kulağına geldi.

"Gözlerini kapatma…"

Lin Feng'in arkası geri döndü.

Kadın oradaydı.

Ve muhtar da.

Ama bu kez...

Onlar değildi.

Kadının derisi çatlamıştı, altından siyah damarlar çıkmıştı. Muhtarın ağzı iki yana doğru yırtılmıştı, gözleri boş ve ölüydü. Dişleri uzamıştı.

"Bizi bulduğumuz için... teşekkür ederiz."

O anda karanlık çöktü.

Saldırdılar.

Kan…

Çığlık…

Karanlık.

Bir sessizlik.

Sonra bir nefes.

Ve bir çift göz yeniden açılıyor…