WebNovels

Chapter 3 - SÜRGÜN:KAT 860

Xion zindana düşeli tam 23 saat olmuştu.

Ama dikkat çeken bir detay vardı—tek bir normal canavar bile yanına yaklaşamamıştı.

Neden mi?

Çünkü onun etrafında dolaşan o karanlık, yoğun mana, neredeyse bir ölüm çanı gibiydi.

Canavarlar, bu uğursuz enerjiyi bir kilometre öteden hissedebiliyor, korkuyla geri çekiliyorlardı.

Ancak bazı siraglar 23 saatin sonunda ona yaklaştı... Yaklaşan siraglar kimsenin görmediği hiçbir tarih kitabında yazmayan 3.5 metrelik devasa aslan-ejderha karışımı yaratıklardı

Xion, devasa Sirag'lardan birinin pençe darbesinden son anda sıyrılarak gözlerini açtı.

-(Xion): "AAAAAA NOLUYOR LAN!"

Sirag hızla üstüne atladı.

-(Xion) (sinirle): "ANANI AVRADINI, O NE LAN!"

Hemen üretme büyüsünü kullanarak devasa bir tırpan oluşturdu.

-(Xion) (öfkeyle): "AQ, CİDDİ OLAMAZSIN! IŞINLANAMIYOM, NİYE LAN?!"

Karanlık büyüsünü devreye sokup Sirag'ları kör etti ve birinin boynuna tırpanı saplamaya çalıştı.

Ama tırpanın ucu Sirag'ın boynuna saplandı ve çıkmadı

-(Xion) BEN BUNLARDAN KOŞARAK KAÇARIM LAN… ASLINDA… dimi? KAÇARIM… 4 metre bunlar…

'Xion bir anda yön değiştirip kaçmaya başlar. Rüzgar büyüsünü devreye sokar ama...'

Yaratıklar neredeyse aynı hızdadır.

Sirag'lar, adeta toprağı parçalayan adımlarıyla, arkasında yankılanır.

-(Xion)AAAAAAAA LAN CİDDEN BENLE AYNI HIZDA BUNLAR 'arkasına bakar'OHA ONE LAN ÖYLE PATİ İZİ ÇIKIYO ARKADA... BUNLARIN PATİSİ Mİ VAR AQ

-(Xion) "Ben bunlardan bok gibi kaçarım ya…"

'Kendine güvenle zıplayarak katın tavanına sıçrar. Havadayken savaş pozisyonuna geçer.'

Tam o sırada Sirag'lardan biri ağzını açar ve yoğun, yakıcı bir ateş akımı fırlatır.

Alevler Xion'un bastığı yeri eritir.

'Xion dengesini kaybeder, düşerken bağırır—'

-(Xion) "AAAAAAA OHA EBENİN A—"

'Tam o anda başka bir Sirag kuyruğunu savurur ve Xion'a çarpar. Sözü yarıda kesilir, ama hasarı atlatır.'

---

-(Xion) "Ben kesin ölücem ya…"

'Daha cümlesini bitirmeden bir Sirag sessizce onun önüne düşer. Dev gibi siluetiyle Xion'un üstünde durur.'

-(Xion) (sırıtarak): "Y-y-y-yakından daha da büyükmüş… Saygılar abi."

İç sesi fısıldar gibi devreye girer:

-(Xion) (iç ses): "Aslında şu an… Tam karnına mızrak saplamalık pozisyon…"

'Xion bir saniye bile düşünmeden mızrağını oluşturur ve Sirag'ın karnından geçirir!'

-(Xion) (şaşkınlıkla): "HARBİ OLDU LAN!"

'Ama tam arkasını dönüp kaçarken fark eder…'

-(Xion) "ALDIK BAŞA BELAYI… A—BEKLE LAN, MIZRAĞI FIRLATSAM?"

'Hiç düşünmeden mızrağını oluşturur ve Sirag'ın kafasına, balistik füze gibi fırlatır!'

'Mızrak tam isabetle Sirag'ın kafatasını paramparça eder. Kırılan kemik parçaları savrulur ve diğer Sirag'lardan birinin gözüne saplanır.'

'O Sirag çığlık bile atamadan sendeleyip yere düşer… ve boynu kırılır.'

-(Xion) (şaşkınlık + sinir karışımı): "YA SİKTİR GİT."

'Yere düşen Sirag'a bakar.'

-(Xion) "Lan… bunlar bu kadar sakarsa, beni nasıl öldürecekler?!"

'Xion hızla koşarken aniden önünü görür…'

Bir çıkmaz sokak.

-(Xion)(gözleri kocaman açılmış): "Kapalı mı orası…? ANANI AVRADINI HARBİ KAPALI LAN!"

'Durur durmaz, çaresizce arkasına bakar. Sirag'ların ayak sesleri yaklaşıyor.'

-(Xion) "ÇIKMAZ SOKAK VAR! TEK YANLIŞ HAREKETİMDE SOKAĞI BANA SOKARLAR! NAPCAM NAPCAM?!"

-(Xion) YAAAA LAN! Keşke toprak büyüsü kullanabilsem...

Bekle... Bekle ya! Fırtınayla ittirmeyi denesem?

...Yok yok, bu çok büyük bir kumar.

Ya ittiremezsem? Ya işe yaramazsa?

O zaman?

O zaman direkt... ölürüm.

Yapmam lazım... Yapmak zorundayım.-

'birkaç saniye sonra xionun üstüne atlıycaklarken Xion etraftaki bütün canavarlara ben tehlikeliyim der gibi devasa bir fırtına büyüsü yapar bazı sigarlar kattaki dallara ve taşlara sürtünüp tırnakları ve dişleri dökülür ve diğer sigarlara girip onları öldürür

sonuç olarak 72 sigarı aynı anda öldürür ve ölmeyenkerde korkup yaklaşamaz Xion tam artık biraz rahatlayabilirim dediği sırada 15-20

metre ötede onun yaşında bir kız silüeti görünür, Xion korkmaz pek fazla bişey hissetmez ama ona karşı çok yakın hissediyordur yine de tedbiri elden bırakamaz'

-(Xion) s-sen kimsin- -(yuki) ben hizmetkarını yuki--(Xion) 'daha da tedbirlenerek' ne hizmetkarı ayrıca senin bir vold olmadığından nasıl emin olucam 'vold canlıları kandırmak için kendilerini onların yanında rahat olucak ları kişiler gibi gösteren yaratıklar'

-(yuki)'ağlamaklı bir ses tonu ile s-sanırım emin olamazsın A-Ama ben b-ben seni öldürmek istesem beni ilk gördüğünde üstüne atlardım D-değil mi- "(yuki) Y-ya beni kabul etmezse sg-görevimin ne anlamı kalır

Y-Y-yada beni b-beni öldürürse o zaman varoluşum t-tamamıyla anlamsız olur" 'yuki nin gözleri dolar' "(bu kız neden beni öldürememekten değil de ikna edememekten korkuyor gibi ayrıca ben bu kıza neden bu kadar yakın hissediyorum" -(Xion) 'kendi kendine fısıldar' ağlıyomu o, ağlıyorsan vold değilsin demektir

'yuki çok sevinir ağlaması geçer ve gülümsemeye başlar' seni kabul edicen ama 'yuki yeniden ağlamaklı bir havaya geçer)' ilk önce bana şu hizmetkar olayını raz açıkla-

'yuki yeniden mutlu havasına geçer' -(yuki)

T-tabiki, beni sizin hizmetkarınız olmam için seçen şey sistem, sistem seçilmişleri seçen şey, seçilmişleri biliyorsun değilmi şu kahraman denen adam ve karanlık lord,sende

onlardan birisin bütün seçilmişlere bir hizmetkar veriliyor bu hizmetkarlar efendilerine bir özellik veriyor- -(Xion)... eee

yani bana dlc mi veriyorsun- -(yuki) siz diyorsanız... Galiba öyle. Üç seçilmişin hizmetkarlarının verdiği dlc leri açıklıyım şimdi 'sözü bittiğinde Xion kendini tutamaz ve biraz kikirder' ne oldu efendim--(Xion) bişey yok 'gülerken' sadece dlc kelimesini kullanmasan olur- -(yuki) ee tamam özellikleri ise, karanlık lordun özeliği onun karanlık büyü kullanabilmesini sağlıyor- -(Xion) ee Bi dakika Bi dakika ama bende kullanabiliyorum- -(yuki)

nasıl yani - 'yuki biraz glichlenir gibi olur'

-(Xion) AA noldu lan az önce- -(yuki) ne olmuş efendim- -(Xion) glichlendin lan az önce- -(yuki) gli... ne, 'Yuki bir an duraksar, gözleri mavi-kırmızı arasında yanıp sönmeye başlar. Sesi boğuklaşır, yankılı bir tona bürünür.'

-(Yuki / SYSTEM VOICE)

"...Selected No:003… Tespit edildi…"

"Statü: Hatalı Varlık. Kategori: BUG."

"Erişim ihlali saptandı. Gelişim limiti aşıldı."

"Bilinç sapması ve sınıf dışı büyü kullanımı onaylandı."

"---Silme protokolü devreye alınıyor... Silme protokolü hazır ---"...Selected No:003… Tespit edildi…"

"Statü: Hatalı Varlık. Kategori: BUG."

"Erişim ihlali saptandı. Gelişim limiti aşıldı."

"Bilinç sapması ve sınıf dışı büyü kullanımı onaylandı."

"---Silme protokolü devreye alınıyor... Silme protokolü hazır ---"

"Selected No:003… sıkı gözetim altında."

(Yuki'nin gözleri bir anda kararır, sonra hızla normale döner. Hiçbir şey olmamış gibi başını hafifçe eğer.)

-(Yuki)"...Bir sorun mu oldu efendim?"

-(Xion)"...Yok... sadece... sanırım... az önce... sistem bana nişan aldı."

-(yuki) nasıl yani sistemle direkt iletişimemi geçtin-

-(Xion) galiba... Ama şimdi boşver senin bana verdiğin özellik ne-

--(Yuki) "efendim, size normal seviyeler gibi E'den SSR'a kadar bir şeyler vermiyorum.

Bu... kendine ait bir seviye sistemi. Çok daha derin, çok daha karmaşık.

Mesela:

E seviyesinde yüksek mana kontrolü var, yani büyülerinin şiddetini ince ince ayarlayabiliyorsun.

D'de basit element büyüleri ve duyusal keskinlik devreye giriyor.

C'de fiziksel ile mana sentezi sağlanıyor, gölge etkileri başlıyor.

B'de sizin için özel: Gölge Formu'nun ilk aşaması; kısa mesafelerde ışınlanma ve görünmezlik gibi yetenekler.

A'da refleksleriniz zirveye çıkyor, zayıf noktaları sezme ve büyü algılama var.

S seviyede sizin seçtiğiniz suikastçi yetenekleri açılıyor; sessizlik, mana bıçağı gibi.

SS'de tam karanlık manipülasyonu kazanıyorsun; gölgelerden silah ve zırh yaratmak, düşman gölgesini bağlamak gibi.

SSR'de gölge formun gelişiyor, mana rezervine bağlı görünmez kalabiliyorsun.

Ama işiniz orada bitmiyor...

Z seviyesiyle gölge yıkımı başlıyor, sistem bozulmaya uğruyor, büyüler ve hareketler yavaşlatılıyor.

ZZ'de gerçeklik çatlıyor, zaman bozuluyor, düşmanlar hafıza ve kimlik krizine giriyor.

V'de anlam bozumu devrede; rakiplerin büyü ve güçlerinin anlamı yok oluyor, kimlikleri çözülüyor.

VZ'de artık aynı anda birden fazla 'sen' var; birden çok düzlemde savaşabiliyorsunuz.

X ve sonrasında ise… farklı bir boyuta geçiyorsunuz, artık sınırlar yok.

Ve XV... işte o, kendi evrenini yaratacağın, tanrı olacağınız seviye."

-(Yuki) "Bunlar normal bir seviye sisteminden çok farklı, çünkü siz farklısınız efendim .

Ve ben sadece size özgü bu güçleri verebilirim."

-(Xion) hadi canım-

-(yuki) ama Z den ileriye geçmeniz hiç kolay olmıycak-

-(Xion) fark ediliyo verdiği gift lerden

-(yuki) efendim anlayamadığım birkaç kelime

'sesi biraz robotikleşir' kullan*yor**nu*

'sesi tamamen robotikleşir'

'az önceki sistem modu gibi şeye geri döner'

(Yuki / SYSTEM VOICE)

"...Selected No:003… Tespit edildi…"

"Statü: Hatalı Varlık. Kategori: BUG."

"Erişim ihlali saptandı. Gelişim limiti aşıldı."

"Bilinç sapması ve sınıf dışı büyü kullanımı onaylandı."

"Selected No:003 sistem dili kullandı"

"---Silme protokolü devrede... Silme protokolü hazır ---"...Selected No:003… Tespit edildi…"

" Selected No:003… 3 kat sıkı gözetim altında."" (Xion) lan sadece gift dedim aq ayrıca bu sürekli İngilizce kelimeler kullanıyor protocol falan...

bende desemmi lan"

-(Xion) protocol-

-(YUKİ/SİSTEM VOİCE)

Komut:protocol... Kullanıcı...

Kayıtlı değil...

ama uyumlu

Komut seviyesi:ROOT...

Erişim: reddedildi

"Komut: protocol...

Kullanıcı: kayıtlı değil…

Ama... uyumlu.

Komut seviyesi: ROOT

Erişim: REDDEDİLDİ"

…Veri çatışması tespit edildi.

Kod sapması... sistemde bozulma.

Sistem yapısı tehdit altında…

---KORUMA PROTOKOLÜ BAŞLATILIYOR---

---TÜM ZİNDAN DÜZEYİ GÜNCELLENİYOR---

---SEÇİLMİŞ VARLIĞA YÖNELİK TEHLİKE DÜZEYİ: YÜKSEK---

...Selected No:003...

...Yönetilemedi...

---SİLME PROTOKOLÜ DEVREDE---

---CANAVAR ÜRETİM MODÜLÜ AKTİF---

Rastgele yerlerde önce glich efekti çıkar sonrasında oradan kimsenin görmediği

tamamen xionu öldürmek için var olmuş yaratıklar doğar'

Ağırlık çökmüş, hava yanıyor gibi. Taş zemin çatlamış, glitch ışıkları etrafı sarıyor. Xion'un gözlerinde hem merak hem kuduz gibi bir özgüven.

(Xion)

"Görünüşe göre sistem ağlamaya başlamış… Hehe... Neyse, eğlence zamanı."

İlk yaratık belirir. Gözsüz, kemiksiz, neon damarlı, kıpır kıpır akan bir karanlık varlık. Xion bir an durur.

(Xion)

"Bu ne lan... JPEG çözünürlüklü Azrail mi?"

'ellerini çatırdatır', uçar gibi yaratığın arkasına geçer ve tek vuruşta 'dağıtır'.

(Xion)

"Bu mu lan benim silinme tehdidim? Bari boss'unu yollasaydınız–"

İkinci yaratık gelir. Büyüyü emen bir kabus gibi. Xion ona da birkaç ışık hızında hamle yapar, ama yaratık savrulmak yerine durur. Gövdesi çatlayıp tekrar birleşir. Üçüncü yaratık da arkadan gelir. Aynı anda saldırırlar.

Xion birkaç dakika hepsini biçmeye çalışır. Gölgeler, ışınlar, kaçışlar, teleport spam. Yer sarsılır, yaratıklar bitmek bilmiyordur.

(Xion)

"Kaç tane çıktınız lan?! Tarlada mı yetiştiriyosunuz bunları!?"

Bir yaratık sağ koluna doğru balçık gibi bir darbe indirir, büyü akışı bozulur. Xion'un gözleri bir an büyür.

(Xion)

"…ebenin a…"

Sahne donar. Xion arkasına bakar, en az 20 yaratık daha glitch kapılarından doğmaktadır.

(Xion)

"KAÇ AQ KAÇ KAÇ AAAAAAAA —"

Xion bir daha arkasına baktığında bişey görür

(Xion)

"AAAAAAAA ONE LAN ÖYLEE BLOB MU O AQ KUSUCAM BOK GİBİ GÖRÜNÜYOR"

. Xion bir anda bir anda öyle bir atılır ki 6 zindan koridoru öteye geçer. Arkasından yaratıklar 'ekranı kırar gibi' haykırır. Biri kaçış yönünü önceden tahmin edip duvardan çıkar.

(Xion)

-Bu ne lan, predict mi atıyorsunuz artık?! Sistem ne yapmaya çalışıyo?!"

YAAAA AQ BEN NİYE TOPRAK BÜYÜSÜ KULLANAMIYOM YAAAA NE GÜZEL YERİ KAZAR İÇİNE GİRER BEKLERDİM BİRAZ SOLUKLANIRDIM-

(Yuki)

-EFENDİM NOLUYO 'arkasına bakar ve yere kusar' AAAAAAAAA O NE BEEEE-

(Xion)

DOĞRU SEN OLAYI BİLMİYON DEMİ...

EEEE BEN ŞİMDİ YANLIŞLIKLA BU SİSTEMİN KODUNA SIZDIM GALİBA, BAK

İNGİLİZCE KELİME SÖYLEYİNCE KUDURUYO İBNE. GİFT... 'bişey olamz' HA ŞİMDİ OLMAZSIN DİMİ PEZEVENK

A bekle lan ben kürekle kazsam biyerleri

YA BEN MALMIYIM YA TAŞ HERYER NASI KAZCAM KÜREKLE... AQ DENEMEZSEM DE YORULUP ÖLCEM. YA NE BU BÖYLE YA

ŞURAYA DÜŞTÜĞÜMDEN BERİ KUMAR GİBİ KARARLAR ALMAKTAN BIKTIM AQ

'XİON UÇAR GİBİ BÜTÜN CANAVARLARA FARK ATAR' OF SIÇTIK YA 'Xion üretmeye kürek yapar ve hemen duvarı ışık hızında delmeye çalışır... Ve işe yarar Xion kendine ve yuki ye küçük bir oda kazar'

(Yuki)

-Bu cidden işe yaradımı şimdi-

(Xion)

- öfff çok zekiyim be-

(Yuki)

-Bildiğim kadarıyla zindanlarda taşın içinde yüzen yaratıklar var diye biliyorum-

(Xion)

-Ya sen onu siktir et oksijen biterse ayrı sıçtık zaten-

Xion, kazdığı küçük odada bir köşeye çöker. Nefesi hızlanır. Kalp atışları sistem uyarıları gibi yankılanır. Yuki bir şeyler söylemeye çalışır ama Xion'un sesi boğuklaşmaya başlar.

Bir an... her şey yavaşlar. Glitch efektleri bulanıklaşır. Dünya çözünmeye başlar.

(Xion)

"…ya... ne boktan bi sistem ya...

artık... çok... yoruldum..."

Gözleri kapanır.

Bir sessizlik. Bembeyaz bir boşluk. Hafif rüzgar sesi.

Sonra... siyah saçlı, sırtında yırtık okul paltosu olan bir çocuk belirir.

Sırtı dönük. Elinde bir cep telefonu. Gözleri yorgun ama odaklı.

REN KUROZAWA.

Yavaşça döner... ve hafif bir tebessümle bakar.

(Ren)

"Hala buradayım, ha?"

Bir adım atar. Ayak sesleri yankı yapar. Zemin görünmüyor.

Ellerini cebine sokar. Xion'un bilinci (çocuk hâli) onun karşısındadır.

Birkaç yaş daha küçük. Dizlerinin üstünde, yeni bayılmış gibi.

(Ren)

"Yine beni unuttun.

Ama beden hatırlıyor... sistem değil."

*Xion'un bilinci yavaşça ayağa kalkar. Etraflarında beliren görüntüler vardır:

Yanmış bir ev.

Boş bir sokak.

Ren'in elinde tuttuğu kanlı bir saç tokası

Sanki öldürdüğü ilk canlıyı ona hatırlatır gibi

(Ren)

"Beni hatırlaman... seni bozuyor.

Ama hatırlamazsan... sen olmuyorsun."

Birden Xion'un kolundaki rünler görünmeye başlar.

Rünler... Ren'in eski hayatında taşıdığı dövmelerle aynı yerde parlamaktadır.

(Ren)

"Bu sistem... seni kendi oyuncağı yapmaya çalışıyor.

Ama sen... zaten hatalıydın.

Doğuştan..."

Sonra başını hafif eğer. Gözleri hüzünlü.

(Ren)

"…hatalı değil de... kırılmış."

Beyazlık bir anda çatlamaya başlar. Sanki bilinç bile glitch yemiştir.

Ren'in sesi yankılanarak son bir şey söyler:

(Ren)

"Ben kaybettim… ama sen... hâlâ oynuyorsun.

Sakın beni unutma."

---

Xion bir anda gözlerini açar.

Oda dar. Yuki hala orada ama şok içinde. Dışarıdan taşın içinden tıkırtılar gelmektedir.

(Xion)

"... seni... unutmam...ren... "

'Xionun gözlerinde yaşlar olduğunu gören yuki onu avutma ihtiyacı duyar ve yanına gidip elini tutar'

(Yuki)

efendim

(Xion)

Xion... Xion de Xion yeterli

(Yuki)

Tamam efen- xion

'yuki xiona sarılır ve bir süre öyle uyurlar'

[Azrath Hanesi – Sessiz Gece]

Gecedir.

Rüzgar, evin dışındaki rüzgâr çanını hafifçe sallıyordur.

Sadece çıtırtılar ve arada bir uğuldayan kuzey rüzgarı duyulur.

Selene Azrath, Xion'un odasında oturuyordur.

Elinde Xion'un küçükken yaptığı tahtadan bir aslan figürü vardır.

Başını eğmiş, mum ışığında ellerine bakıyordur.

Ama aslında hiçbir şey görmüyordur.

O sadece hissediyordur.

"(Selene)

"Ben bir şey... duydum.

Kalbimde bir an…

Sanki onu... çok uzak bir yere düşerken hissettim.

Ama ne gökyüzünde…

ne de toprağın içinde.""

Yavaşça gözlerini kapatır. Dudakları kıpırdar, sesi duyulmayacak kadar hafiftir.

(Selene)

"…Xion… neredesin, oğlum…"

---

[Aynı An – Bahçenin Ucunda]

Darian, rüzgarlı bahçede tek başına kılıç çalışıyordur.

Adımları sert, nefesi ağırdır.

Bir hareketi yanlış yapar, kılıcı çalılığa saplanır.

Durur. Elini sıkınca taze bir kan sızar.

(Darian – iç ses)

"Xion… gözümün önünde yok oldun.

Ve ben hiçbir şey yapamadım.

O kadar güçlüydüm…

ama o gün elimden hiçbir şey gelmedi."

Kılıcı yerden çeker, omzuna alır.

(Darian)

"Yaşıyorsan…

seni kim tutuyorsa…

ben oraya gelirim.

Her yere."

---

[Lyra Myrenn – xionun kaybolduğu Harabe]

Lyra diz çökmüştür.

Yerin çatlağında hâlâ Will'in rüzgar büyüsünün izleri vardır.

Ama Xion'a ait hiçbir şey yoktur.

Sıfır mana izi. Sıfır yankı.

Lyra gözlerini kapatır, ellerini toprağa koyar.

Bir büyü formülü fısıldar.

Ama sonuç: hiçbir şey.

(Lyra – iç ses)

"Normal bir büyüyle böyle kaybolmak… mümkün değil.

Ama burada mana patlaması yok…

Hiçbir şey yok.

Sadece bir eksiklik hissi.

Sanki bir şey… varmış da silinmiş gibi."

Kalkar, eli hafifçe titrer. Gözlerini gökyüzüne çevirir.

(Lyra)

"…Xion…

Nereye gittin?

Ve seni geri getirecek yolu… nasıl bulacağım?"

---

[Aynı Anda – Kael'in Odası]

Kael yatağında uyanıktır.

Uykusu kaçmıştır.

Tavanı izliyordur ama gözlerinden yaş akıyordur.

(Kael)

"…Abi…

Ben çok güçsüzüm.

Ama… ben seni hissediyorum.

Bir yerde… derin bir yerde…

beni bekliyorsun."

Gözleri kapanır. Yavaşça mırıldanır:

(Kael)

"Dayan... abi…"

---

[Zindan – Küçük Kazma Odası]

Xion ve yuki hâlâ sarılmış şekilde uyuyorlardır.

Dışarıda glitch canavarları duvarları dövüyordur.

Ama içeride her şey sessizdir.

Ve ikisi... aynı anda uyanırlar.

(Yuki)

"Efend– Xion... bi' şey yapacak mıyız?"

(Xion)

gözleri doludur, sesi boğuk, titrek

"...Havasızlıktan ölene kadar burda kalsak olmaz mı?"

(Yuki)

"Eğer bu senin için gerçekten tamamsa...

Ben de burada seninle birlikte...

ölürüm."

(Xion)

gözyaşları kontrolsüzce süzülürken konuşur

"Ben ne yaptım ya...

Neden... neden yaptım?

O kelimeyi söylemesem...

Ne kaybedecektim ki..."

Yuki, sessizce yaklaşır, Xion'un yanağına nazik bir öpücük kondurur.

(Yuki)

"Rahatla...

Sen gerçekten böyle bir şey yüzünden mi öleceksin?

Bu... senin hatan değil.

Hiç olmadı."

Xion cevap veremez.

Sadece gözlerini kapatır.

Bir süre ikisi de konuşmaz.

Zindan dışarıda çatırdarken...

İçeride sadece kalp atışları vardır.Xion ve Yuki

Ve giderek daha ağırlaşan nefesler.

(Yuki – fısıltıyla)

"…Xion… hava… giderek… ağırlaşıyor…"

(Xion)

"…biliyorum… ama… bir süreliğine böyle kalmak istedim…"

Nefesleri düzensizleşir.

Göz kapakları ağırlaşır.

Oksijen giderek tükeniyordur.

(Xion – iç ses, son bilinç kırıntısıyla)

"...kaçamadım…

kendimden bile…"

More Chapters